Mesih ekranlardan mı iner

Ak Parti ve CHP’den kimi ekranlara çıkartırsanız çıkartın, ancak sistemin çıkmazını seyredebilirsiniz. Hiçbir kimse hiçbir marifetle bu çatal çıkmazı gizleyemez. Dünkü...

Ak Parti ve CHP’den kimi ekranlara çıkartırsanız çıkartın, ancak sistemin çıkmazını seyredebilirsiniz. Hiçbir kimse hiçbir marifetle bu çatal çıkmazı gizleyemez.
Dünkü Aydınlık’ta verileri okudunuz. Son bir yılda 1 milyon 309 bin vatandaşımız işsiz kalmış. Gençlerde işsizlik yüzde 27’yi geçmiş. Nerdeyse üç gencimizden biri işsiz. İflas edenler ya da iflas tehdidiyle karşı karşıya olanlar, ellerindeki taşınmazları satmaya çalışıyor, ancak alıcısı yok, herkes ayakta kalmak için satmaya çabalıyor. Konut satışları dibe vurmuş. 2 milyondan fazla konut boş, içinde insan yaşamıyor. Yatırımlar durmuş. Bütçe açığı geçen yılın ilk beş ayının üç katını geçmiş.
 
BÖYLE GİTMEZ

Bütün bu verilerden çıkan tek bir sonuç var: Böyle gitmez!

Türkiye, bir kararın eşiğine gelmiştir. 1980’de kurulan sistem çıkmazda. Yaşamak için, aç kalmamak için, sanayinin çarkını çevirmek için, toprağa tohum atmak için, çarşılarımızda alış veriş için, okumak öğrenmek için, güvenlik içinde başıdik yaşamak için, bu sistemden vazgeçeceğiz. Üreten ve Birleşen Türkiye ufukta görünmüştür.
 
BUNLARLA GİTMEZ

Bu sistemin sahipleri var. Biri hükümette, diğeri muhalefette. Ancak CHP Muhalefeti, sisteme muhalefet değil, sistemin muhalefeti.

ABD merkezli Atlantik sistemi, ta 1945’ten bu yana iki ayak üzerinde duruyor. Önce CHP’nin Genç Bakanı, “Türkiye’yi Küçük Amerika yapacağız” demişti, arkasından DP iktidarının liderleri.
Kemalist Devrimin kireçlenme dönemi o zaman başladı. 1980’e kadar yine de KİT’lerle, tarıma desteklerle, ithal ikamesiyle, paranın giriş çıkışını denetleyerek geldik.
Asıl yıkım, 1980 dönemecinde 24 Ocakla ve 12 Eylül sopasıyla başladı. Yıkımın iki kazması vardı. Sistemin iktidarı ve muhalefeti süreci birlikte götürdüler. Turgut Özal’ın programı, Tansu Çiller’in, Tayyip Erdoğan’ın, Deniz Baykal’ın, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Ekrem İmamoğlu’nun programı oldu. İşte şimdi o programın çöküşü yaşanıyor. ABD’nin programı çöküyor ve sistem iktidar ve muhalefetiyle çöküş halindedir. Millet, televizyon ekranlarında o çöküşü, o çıkmazı seyrediyor. Çatal çıkmazı seyretmek de, çıkmaza ortak olmak, çıkmazda debelenmekten başka bir şey değil aslında.
 
YENİ SİSTEM

Sistem, toplumu kendi çaresizliğine bağlamak durumunda. Sistemin asıl çaresizliği de burada zaten. Çünkü çöken sistem, kendi halkını da kaybeder, kaybediyor. Sistem çökerken, toplum üzerindeki ideolojik hegemonyası da yıkımla karşılaşır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Doğu Perinçek, Muazzez İlmiye Çığ'ı yazdı: Dört kitabın manasını öğreten tarihin kızı 17 Kasım 2024 | 203 Okunma İrfan Yalçın: Ciğeri kömür tozuyla dolu gerçek edebiyat 01 Temmuz 2024 | 102 Okunma Şiddete gülümseyerek direnmek 07 Haziran 2024 | 201 Okunma Türkiye’nin tasarruf yeteneği 27 Nisan 2024 | 121 Okunma Filistin kazanırsa ‘Kürdistan’ kaybeder ‘Kürdistan’ kazanırsa Filistin kaybeder 19 Nisan 2024 | 1.664 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar