Rasin’in yalnız bıraktığı insanlık
Saat 16.16 idi. Rota yazısının son cümlesini bağlamıştım. Telefon çaldı. Ekranda Rasin’in adı. Çok sevindim. Birkaç gün önce aramış, görmek istediğimi söylemiştim....
Saat 16.16 idi. Rota yazısının son cümlesini bağlamıştım. Telefon çaldı. Ekranda Rasin’in adı. Çok sevindim. Birkaç gün önce aramış, görmek istediğimi söylemiştim. Öğrendim, artık Rasin’le görüşemeyecektik. Telefondaki arkadaş, “En son sizinle görüşmüştü” dedi.
Önceki gün Gül Ar hanım ve İbrahim Benli ile birlikte aile yemeği yedik. Rasin’i o yemekte de özlemle anmıştık.
KUŞLARIN VE AĞAÇLARIN GÖNLÜ
Rasin’in resimlerinde kuşların ve ağaçların da gönülleri vardır.
O renklerde, kuşların ve ağaçların da sevgilileri vardır ve üzerine tuz basılmış yaraları vardır.
Rasin’in yaratıcılığını en güzel Edip Cansever’in o dizesiyle anlayabiliriz:
“Ne gelir elimizden insan olmaktan başka”
İNSAN OLMA EYLEMİNİN CAN YOLDAŞI
Rasin, insan olma eyleminin ressamıdır.
İşte o insan olma eyleminin can yoldaşı da eşi İrem Arsebük’tü.
Şu dünyada insanlığı eşkıyalar basarken, İrem de bizi o eşkıyalarla baş başa bırakıp gitmişti. Ve giden şimdi Rasin’in kendisidir.
Rasin’in gidişi, içimizdeki insanlığın kopup gidişi gibi geldi.
SEVMEYİ RENKLERDE YARATMAK