Sonbahardan sonrası Allah kerim
Sonbaharda ABD ekonomisinde şiddetli sarsıntılar bekleniyor. Dahası ABD ekonomisinin çökeceğini öne süren ciddî uzmanlar ve devletler de var. Dünyanın büyük devletleri büyük krize hazırlanıyor.Türkiye...
Sonbaharda ABD ekonomisinde şiddetli sarsıntılar bekleniyor. Dahası ABD ekonomisinin çökeceğini öne süren ciddî uzmanlar ve devletler de var. Dünyanın büyük devletleri büyük krize hazırlanıyor.
Türkiye derinleşen krizi en sert yaşayacak ülkeler arasında. Alâmetler şimdiden görülmeye başlandı. Genel yerel seçimler önümüzdeki yılın 29 Mart gününde yapılacak olursa, AK Parti yönetiminin işi hayli zor. O koşullarda sabır çağrılarına kulak verecek vatandaş bulunmayacak! Bu değerlendirme iktidar sahiplerinin de dikkatinde. Bu nedenle yerel seçimlerin erkene çekilip önümüzdeki sonbahara alınması yüksek olasılık.
Ekonomi de erken yerel seçime göre planlanıyor. Mehmet Şimşeklerin yüksek faiz siyasetiyle bulunması umulan kaynaklarla piyasaların hoşnutsuzluğunu biraz yatıştırmak, sonrası Allah kerim!
AK Parti iktidarı, çaresizlik içinde Babacanların, Davutoğluların “rasyoneline” döndü. Bu müjdeyi veren Mehmet Şimşek’in kendisi. Şu “rasyonel” kavramı, şu sıra Neoliberalizmin moda kavramları arasında. Yoksa kapitalizmin yükseliş döneminde ortaya çıkan rasyonalizmle ilgisi yok. Sistem çıkmaza girince aklını yitiriyor ve akıl dışılığını akılcılık söylemiyle perdeliyor.
Türkiye’nin bugün Turgut Özal-Tansu Çiller-Kemal Derviş ekonomisinde çözüm arayacak hali yok. Türkiye, borç batağında çırpınmaktan yorgun düştü. Ne var ki, AK Parti yönetiminde Babacan ve Davutoğlu ekonomisine dönüşü sorgulayacak bir akılcılık da kalmamış bulunuyor. Herkes son fırsatları değerlendirme gayretinde.
İşte bu çaresizlik içinde bulunan akıl, Ortaçağ bedestenlerindeki akıldır ve bugün Bit Pazarına düşmüştür: Yerel seçimleri erkene alırız, bu vartayı da “şimdilik” atlatırız seçeneği gündemde.
Şimdilik atlatılacağı umulan varta, en iyimser olasılıkla yarının ağır gündemidir. Ancak gerçekçi olursak o vartanın “şimdilik” de atlatılamayacağını görürüz.
AK Parti sözcüleri, sanki iktidara son seçimde gelmiş gibi, zaman istiyorlar, sabır çağrıları yapıyorlar. İyi de Türkiye’yi 21 yıldır yönetenlerin en son ağızlarına alacakları sözcüğün “sabır” olması gerekir.
Bugün sabır bir çare değildir. Yakıcı sorunlar, sabırsız olmayı dayatıyor. Durumu edebiyat ve sinema tarihinden esinlenerek özetleyebiliriz: Yarın çok geç olacak!
İflas etmiş olan programda çözüm aramak, durumu ağırlaştırıyor.
Tayyip Erdoğan kabinesinin vaatleri tam anlamıyla kabinelik, plaj kabininde, telefon kabininde bulunacak türden. Bunlar, hükümet çözümleri değil. İçine girdikleri güzergâhta dolar dizginlerini koparır gider, tasarruflar yüksek faize akıtılır, sanayi ve tarımda yeniden üretim bunalımları yaşanır, fiyatlar doların peşinden koşar, halkın hoşnutsuzluğu artar, homurtular yükselir.
Çıkmazda ısrar, Türkiye’yi büyük çözüme götürüyor. Brecht’in insanlık tarihine bakarak özetlediği gibi, “Büyük çözümler kör çıkmazlarda bulunur.”