Adab-ı muaşeret
Adap, edebin çoğuludur. Edep, sakınma, çekinme bir şeyi yapmaktan utanma demektir. Muaşeret ise birlikte yaşamak, daha doğrusu “yaşam mekanlarını ve imkanlarını ortaklaşa kullanmak” demektir. Bu durumda...
Adap, edebin çoğuludur. Edep, sakınma, çekinme bir şeyi yapmaktan utanma demektir. Muaşeret ise birlikte yaşamak, daha doğrusu “yaşam mekanlarını ve imkanlarını ortaklaşa kullanmak” demektir. Bu durumda adabı muaşeret “sosyal yaşam kuralları” anlamına gelir. Hem bireyi hem de toplumu ilgilendirdiğinden, bu kuralların estetik olduğu kadar, iktisadi olması da gerekir. Hal böyle olmakla birlikte, adabı muaşeret (İngilizcesi manners) daha ziyade “görgü kuralları” anlamında kullanılmakta ve konunun iktisadi yönüne pek dikkat edilmemektedir. Bundan 40-50 yıl önce ilkokullarda okutulan adabı muaşeret kitabında 21 görgü kuralı yer almaktaydı. Bunların birincisi, emanet alınan bir şeyi geciktirmeden sahibine iade etmek, sonuncusu da başkasının sözünü kesmemek ve susmasını bilmekti. Edeplere (yani adaba) uymamak edepsizliktir....