Bir gün hoca
Nasrettin Hoca hikayeleri, insanların tutarsız davranışlarını mizahi bir dille anlatır. Tutarsızlık kavramının içine gayri iktisadilik, yalancılık, akılsızlık ve çifte standart girer. Bunların hepsi...
Nasrettin Hoca hikayeleri, insanların tutarsız davranışlarını mizahi bir dille anlatır. Tutarsızlık kavramının içine gayri iktisadilik, yalancılık, akılsızlık ve çifte standart girer. Bunların hepsi fıtridir. İnsanın hayatını idame ettirmek ya da daha iyi bir ömür sürmek için kullandığı “savaş silahları”dır. Nasrettin Hoca’nın Sivrihisarlı mı yoksa Akşehirli mi olduğu veya Timur zamanında (1336-1405) mı yoksa ondan sonra mı yaşadığı önemli değildir. Köşe yazıları ustalarımızdan Çetin Altan, Nasrettin Hoca hikayelerinin, çok sayıda halk edibi tarafından asırlar boyunca üretildiği fikrindeydi. Yenileri de yazılabilir derdi. Hatta onun bu sözünden cesaret alarak, ben de birkaç “çağdaş” Nasrettin Hoca hikâyesi uydurmuştum. Hoca hikayelerinin benzerleri başka kültürlerde de vardır şüphesiz. Dolayısıyla Hoca fıkralarındaki “kıssanın hissesi” (the moral of the story) evrensel olmakla birlikte, kaynağı Anadolu halkıdır. Bu bakımdan daha çok, bizi bize anlatır.
GÜNCELLEŞMİŞ BİR HOCA HİKAYESİ
Hoca, sokak kapısının önündeki kaldırımda emekleyerek bir yukarı bir aşağı gidiyor...