Bütün yolcular ön sıralarda oturmalı
Yolcu uçaklarının ön tarafı, arka tarafına göre hem daha sessizdir hem de daha az sallanır. Bu nedenle pahalı olan “first, business veya comfort class” bölümleri uçağın ön tarafındadır. Ekonomi...
Yolcu uçaklarının ön tarafı, arka tarafına göre hem daha sessizdir hem de daha az sallanır. Bu nedenle pahalı olan “first, business veya comfort class” bölümleri uçağın ön tarafındadır. Ekonomi sınıfının “gayri insani” ve “gayri sıhhi” bir şekilde sıkıştırılmış sıralarının en istenmeyen koltukları da üçlü veya dörtlülerin ortasında olanlardır. Tümü ekonomi sınıfında 200 koltuklu ve 200 de dolu bir yolcu uçağı düşünün. Ayrıca bu uçaktaki yolcuların hepsi de tek başına seyahat edenler olsun. Yani kimsenin kimseyle yan yana oturma talebi de bulunmasın. Kalkıştan önce, uçağın koridorunda bir aşağı bir yukarı gezinen kabin amiri, yolcuların yüzünden ortada bir memnuniyetsizlik olduğunu anlıyor. “İnsanların çoğu, herhalde oturdukları yeri beğenmedikleri için gergin ve mutsuzlar” diye düşünüyor. Görevi, yolculara iyi ve rahat bir seyahat geçirtmek olduğu için “durumdan vazife çıkarıyor” ve bu memnuniyetsizliği “herkesi istediği yere oturtarak” çözmeyi planlıyor. Soru: Sizce kabin amiri, herkesi istediği yere oturtup, yolcuların tümünü mutlu edebilir mi? Bir düşünün bakalım.
EKONOMİ HABER VE YORUMLARI
Gazetelerde ve TV’lerde ekonomi içerikli haber ve yorumlar yayımlanıyor. Tahmin edeceğiniz gibi, bunların birçoğunu izliyorum. Tespitim şu: Haberlerin çoğu “reklam” veya siyasi propaganda, yorumların yüzde doksanı da “yanlış”. Yani sorunun esasıyla alakasızdır. Burada yanlış sözcüğü, yorumcunun amacının yanlış olduğu anlamına gelmez. O, bir tercihidir, galip ihtimalle doğrudur. Yanlıştan kastım “yorum ve çözümlerin bütünsel olmayışıdır”. (Bir an için birinci paragraftaki kabin amirinin “iyi niyetini” hatırlayın.) Bu saptamayı yaptıktan sonra, niçin tutarlı ekonomi yorumları yapılamıyor diye düşündüm. Sebep, bunları yapanların, ekonominin işleyişi ile ilgili yeterli bilgisi olmamasıdır dedim. Ama bu izahı kendim de beğenmedim. Çünkü yorumcular profesyoneldi. Hatta akademik unvanları olan kişilerdi. Yapılan yanlışların sebebi salt öğrenim eksikliği olamazdı. Esas sebep, kullandıkları analiz ve sentez “metodunun” yanlış olmasındaydı. Yorumcular ekonomiyi “kompartımanlar” halinde ele alıyordu.