Fiyatı artan malı ithal edelim, enflasyon düşsün
Biz bu ülkede uzunca bir süre tuhaf bir şımarıklık yaşadık. Yurt içinde üretilen ama fiyatı artan her malı ithal edip enflasyonu düşürdük. Canlı hayvan, cansız et, mercimek, nohut ithal ettik. Sadece mal...
Biz bu ülkede uzunca bir süre tuhaf bir şımarıklık yaşadık. Yurt içinde üretilen ama fiyatı artan her malı ithal edip enflasyonu düşürdük. Canlı hayvan, cansız et, mercimek, nohut ithal ettik. Sadece mal değil emek de ithal ettik. Türkiye’de istatistiklere göre milyonlarca okumuş işsiz genç kız, kadın varken, yaşlılarımıza baksın diye Moldova’dan, Türkmenistan’dan hatta Ermenistan’dan yaşlı-hasta bakan hanımlar ithal ettik. Sosyetik aileler Filipinli bebek bakıcısı peşine düştüler. Rize’de işsiz insanlarla söyleşi yapan gazeteciye “Burada bize iş yok, çayı bile Gürcistan’dan gelenler topluyor” diye şikayette bulunan gencin söylediği sözdeki mantıksızlığı idrak edememesi hiç aklımdan çıkmıyor. Acaba döviz fiyatları bu düzeye geldikten sonra hâlâ “yerlisi pahalı, ithali ucuz” diye, Kaliforniya’dan badem getirtmek daha hesaplı olacak mı? Olacaksa, devalüasyon sorununun kökleri sanıldığından da derinde demektir. DEVALÜASYONUN İHRACATA FAYDASI YOKMUŞ Aklı başında görünümlü iktisattan anlar görünen şık giyimli bay ve bayanlar televizyonlara çıkıp “devalüasyonun ihracata faydası yoktur” diyor. Olsaydı bugüne kadar yapılan devalüasyonlar ihracatı patlatır, ithalatı caydırır, cari açığı kapatırdı diye akıl yürütüyor. Karşısındaki ekonomiden anlayan TV sunucusu da onu tasdik ediyor. “Çok haklısınız; hatta devalüasyonun ihracata zararı vardır” diyor. Aynı iki kişi, bir dakika sonra “kur savaşlarını” tartışmaya başlıyor. Amerika, cari açığını kapamak için Çin’e parasının değerini artırma baskısı yapıyor. Yoksa telafi edici vergi koyarım diyor diye sohbet ediyorlar. Çin’in parasının değerinin düşük olması, Çin’in ihracatını artırmasına ve Çin’in ABD’ye karşı cari fazla vermesine yarıyor. Ama TL’nin değerinin düşmesi Türkiye’nin ihracatının artmasına yaramıyor. Bak şu işe! Bu konuşma meyhanede iki sarhoş arasında geçmiyor. İktisatçılar arasında televizyonda cereyan ediyor.