Bağlayıcı mıdır, yönlendirici midir?
Türkiye gerçek anlamda anayasal bir devlet olsaydı, bir hukuk devleti olsaydı bugün ülkemizde Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının bağlayıcı olup olmadığı tartışması konusu olur muydu? Olmazdı elbette.
Bir ülkede kanunların var olması o ülkenin hukuk devleti olduğunu gösterir mi? Yine bir ülkenin anayasasının var olması o ülkenin “anayasal devlet” olduğunu gösterir mi?
İkisinin de yanıtı elbette “hayır”dır.
Anayasamızda “hukuk devleti” ilkesi devletin temel niteliği olarak düzenlenmiştir ve bu ilke Anayasa Mahkemesi’nin yerleşik içtihatlarında “eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasaya aykırı tutum ve davranışlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlet” olarak tarif edilmiştir.