Bu durumda ‘milli iradeye’ saygısızlık olmuş olmuyor mu?
Hatırlayacaksınız eskiden. . . Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı döneminde, seçim yarışına iktidar partisi olarak katılacağı bütün yerel ve genel seçimlerde siyasi rakiplerine bir...
Hatırlayacaksınız eskiden. . . Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı döneminde, seçim yarışına iktidar partisi olarak katılacağı bütün yerel ve genel seçimlerde siyasi rakiplerine bir centilmenlik çağrısında bulunurdu. “Bütün adayları centilmence, dostça, demokratik, olgunluk içinde bir seçim yarışına davet ediyorum. Bizim parti olarak parolamız barış içinde bir yarıştır. ” (30 Kasım 2008, Kızılcahamam) Çünkü, AK Parti’nin “Türkiye’yi demokrasi liginde bir üst sınıfa yükseltmek” gibi bir iddiası vardı. Çünkü, demokrasinin olmazsa olmazı olarak sivil siyaseti ve siyasi partileri gördüğünü ve siyasetin üstün bir değer olduğunu sadece parti programına koymakla kalmayan bir AK Parti vardı. Her platformda, siyasi partiler tasfiye edilecekse buna kararı halkın vermesi gerektiğini söyleyen, AK Parti olarak toplumun siyaset kurumlarına olan güveni sarsacak antidemokratik çabaları bertaraf etmek için gerekli atacağını söyleyen ve atan bir AK Parti vardı. Yine hatırlayacaksınız.