Bu kadar yalnızlıkta bizim de payımız yo
Azerbaycan’da düzenlenen Türk Konseyi Devlet Başkanları 7. Zirvesi’ne katılan liderler, toplantı sonrasında yayınladıkları bildiri ile Barış Pınarı Harekatı’na destek verdiklerini...
Azerbaycan’da düzenlenen Türk Konseyi Devlet Başkanları 7. Zirvesi’ne katılan liderler, toplantı sonrasında yayınladıkları bildiri ile Barış Pınarı Harekatı’na destek verdiklerini açıkladılar. Türk Konseyi, ülkemizin YPG ve IŞİD gibi terör unsurlarına yönelik başlattığı operasyona şu sözlerle destek verdi: “Türk Konseyi, Barış Pınarı Harekatı’nın terörizmle mücadeleye, Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanmasına, yerlerinden edilmiş Suriyelilerin ana vatanlarına güvenli ve gönüllü geri dönüşleri için şartların oluşturulmasına katkıda bulunacağına olan umut ve inançlarını beyan etmektedir. ” (15 Ekim 2019) Günlerdir ülkemizin ekonomisini “felç etmekle”, “mahvetmekle” ve “çökertmekle” tehdit edeceğini söyleyen ABD Başkanı Trump’ın ekonomik yaptırım (ekonomik yaptırım listesi ayrıca tartışma konusu) kararını imzaladığı gün Türk Konseyi’nden gelen destek mesajı elbette ki çok kıymetlidir. Ancak ülkemizin haklı olduğu bu mücadeleye sadece Türk Konseyi’nin destek veriyor olması yeterli değil. Gönül isterdi ki Avrupa ülkelerinden de aynı minvalde destek mesajları gelsin. Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde yuvalanan terör odaklarına karşı verdiği mücadelede Avrupa ülkelerini de yanında görsün. Soru şu: Türkiye bu operasyon için desteğini aldığı Türk Konseyi gibi Avrupa ülkelerinin de desteğini alabilir miydi? Hiç kuşkusuz ki Türkiye’nin yanında olacak, destek verecek, uluslar arası platformlarda ülkemizin bu mücadelede haklı olduğunu dillendirecek Avrupa ülkeleri var olabilirdi. Ama sayısı az ama çok… Batı ile aramızı bu kadar açmamış, Batı’dan bu kadar uzaklaşmamış olsaydık, özellikle 2017 referandumunda Avrupa’da propaganda yapacağız diye AB ile sert polemiklere girmemiş olsaydık. Türkiye AB yönünde reformlar yapmaya, özgürlük alanlarını genişletmeye yönelik adımlar atmaya devam etseydi.