Görünen köy kılavuz ister mi?
AK Parti 2002 yılında ülkenin yönetimini devraldığında Kasım 2002 itibariyle yıllık enflasyon oranı yüzde 31,77, işsizlik oranı ise yüzde 11.4, dış borcumuz ise 124, 9 milyar dolardı.Bütün bu...
AK Parti 2002 yılında ülkenin yönetimini devraldığında Kasım 2002 itibariyle yıllık enflasyon oranı yüzde 31,77, işsizlik oranı ise yüzde 11.4, dış borcumuz ise 124, 9 milyar dolardı.
Bütün bu oranları özellikle Sayın Erdoğan’ın kendi açıklamalarından aldım.
2003 Yılı Bütçe Tasarısının TBMM Genel Kurulu’nda “bir enkaz” devraldıklarını söyleyen Erdoğan ekonominin durumu için şöyle bir tanım yapmıştı:
“Biz, hep tekrarladık ‘enkaz edebiyatı yapmayacağız’ dedik, gerçekten de bunu yapmıyoruz, yapmayacağız. Ancak, 3 Kasım öncesinin kötü ekonomi yönetimlerinin ülkemizde nasıl ağır bir tahribat oluşturduğunu bilmemiz lazım. Bütün bunları sizlerle paylaşmak mecburiyetinde hissediyorum.
Enflasyon oranı, faiz oranı ve döviz kuru arasındaki dengenin kaybolması, ekonomideki kaybın hızını ve boyutunu önemli ölçüde artırmaktadır. Ekonominin kırılgan yapısı hala devam ediyor. Türk lirasına güvensizlik devam ediyor. Halkın yabancı paralara yönelik talebi devam ediyor.
Türkiye ekonomisinin mevcut durumu, aynı alanda, adeta, hem şeker hem de sarılık hastalığına yakalanan kişinin durumuna benziyor. Sarılığın tedavisi için şeker yükleme hayati öneme sahipken, şeker hastalığının tedavisi içinse, insülin tedavisine ihtiyaç var.”
Sayın Erdoğan bugün muhalefet partisinin lideri olsaydı, ekonomimizin mevcut durumu için nasıl bir benzetme yapardı?
Bugün Türkiye 2002 Türkiye’sinden daha kötü bir konumda. Sayın Erdoğan Kasım 2002’de iktidarı devraldığında enflasyon oranı yüzde 31.77 idi, bugün, ki, o da, TÜİK’in ince, kalın ayarlamalarla, altın makas düzeltmeleriyle açıkladığı enflasyon oranı yüzde 36.08.