Nazlı Ilıcak'ın hüzünlü film şeridi
Nazlı Ilıcak’ın T24’te yayınlanması için kaleme aldığı “Kulaklarımda annemin sesi bana fısıldıyor: Mini mini kızım. Gülerek ona cevap veriyorum: Mini mini annem.
Oysa İstanbul’da Emniyet’in nezarethanesindeyim. Annemi çoktan kaybettim” sözleriyle başlayan mektup yazısını yüreğim burkularak okudum.
Hele Nazlı Hanım’ın “film şeridi zihnimde geriye doğru sarıyor” diyerek anlattıklarını okurken kitaplardan okuduğum, büyüklerimden dinlediğim 27 Mayıs Darbe dönemine gittim. 16 yaşındaki Ilıcak’ı canlandırmaya çalıştım zihnimde… Yaşadıklarını anlamaya… Evlerinin önünü saran polisleri, askerleri ve o an neler hissettiğini, bugün 75 yaşına geldiği halde o gün babasının götürüldüğü gün yüreğine düşen belli ki bugün hala aynı tazelikte hissettiği “o hasret” duygusunun ne olduğunu anlamaya çalıştım.
Sonra Nazlı Hanım’ın yazdıklarıyla çocukluğumun 12 Eylül’üne Ankara Mamak’a döndüm. Bir gece ansızın kamyona yerleştirilen eşyalarımızla Mamak’tan göç edişimizi hatırladım.