Türkiye gerçekten de kendisini Avrupa’da mı görüyor?
Soru şu: Avrupa Birliği üyelik süreci sadece zirvelerin öncesinde hatırlanacak bir şey midir? Ya da şöyle soralım: AB Türkiye’ye karşı diyelim ki samimi değil, sadece zirvelerin arifesinde yüzünün AB’ye dönük olduğunu hatırlamak ne kadar samimidir?
Biliyorsunuz Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin 7. Olağan Kütahya, Afyon, Batman ve Siirt İl Kongrelerinde yaptığı konuşmada “Kendimizi başka yerlerde değil Avrupa’da görüyor, geleceğimizi Avrupa ile kurmayı tasavvur ediyoruz” demiş ve AB’ye de “Türkiye’ye verdiğiniz sözleri tutun” çağrısında bulunmuştu.
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan daha öne de Avrupa Birliği toplantılarının öncesinde Türkiye’nin yüzünün AB’ye dönük olduğunu söyleyen benzer açıklamalar yapmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 Mart 2018’de Varna’da gerçekleşen “Türkiye-AB Liderler Zirvesi” öncesinde AB’ye şu sözlerle sıcak mesajlar vermişti:
“AB ile köklü ilişkilerimiz var. Hükümetimiz döneminde bu ilişkiler hiç olmadığı kadar ilerlemiştir. AB yolculuğunda en iyi mesafeler bizim dönemimizde alınmıştır. AB üyeliği stratejik hedefimiz olmaya devam ediyor.”