Türkiye sükunetini korumalıdır
Zor ve öngörülemez dönemlerden geçtiğimiz muhakkak. Baksanıza. Çok değil daha iki hafta öncesinde Amerika ile aramızdaki gerilimin nihayet son bulacağı bir sürece girdiğimizi haber almıştık. ...
Zor ve öngörülemez dönemlerden geçtiğimiz muhakkak. Baksanıza. Çok değil daha iki hafta öncesinde Amerika ile aramızdaki gerilimin nihayet son bulacağı bir sürece girdiğimizi haber almıştık. Artık Amerika ile ilişkilerimiz kalıcı bir şekilde düzelecekti. Nihayet her fırsatta Türkiye için “vazgeçilmez güçlü müttefikimiz” diyen ABD yönetimi, Türkiye’nin kırmızı çizgilerini dikkate alacak ve gereğini yapacaktı. Türkiye’de ABD ile ilişkilerini daha ileri bir düzeye taşıma noktasında elinden geleni yapacaktı. Hatta ülkemizdeki olumsuz ABD algısının düzeltilmesi için adımlar atılacaktı. Zira, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile ‘FETÖ liderinin iadesi, Reza Zarrab davası ve ABD’nin YPG’ye verdiği silahlar’ gibi konu başlıklarının ele alındığı görüşme oldukça müspet bir havada geçmişti. (9 Kasım 2017) Ancak evvelki gün adı “Amerika, Atilla’ya Karşı” olarak değişen davanın ortaya koyduğu gerçek ise tam aksini söylüyor: Türkiye ve Amerika arasındaki ilişkiler bir müddet daha kış havasında geçecek. Her fırsatta hukuk devleti olduklarını yüksek sesle vurgulayan ABD yönetimi, mahkemelerinde görülmekte olan davada sanık sandalyesine Türkiye’yi oturtmaya kalkışmadıklarını, bunun gerçekten de bir hukuk davası olduğunu, siyasi bir dava olmadığını, Türkiye’yi köşeye sıkıştırmayı amaçlamadıklarını, Amerikan bankalarını ve finans sistemlerini dolandırdığı için Reza Zarrab’ı yargıladıklarını söyleyebilir mi? Reza Zarrab ‘sanık’ değil ‘tanık’ sandalyesinde! Zarrab’ın itirafları elbette ayrıca tartışma konusudur fakat bu ABD’nin değil Türkiye’nin kendi meselesidir.