Bir gazinin doğu cephesi anılarından... (2)
Sevgili okurlarım, Kafkas gazisi Vasfi Cindoruk’un, 90 bin askerimizin dağ başlarında nasıl donarak öldüğünü anlattığı söyleşimizin ilk bölümünü dün okudunuz. Bugünkü...
Sevgili okurlarım, Kafkas gazisi Vasfi Cindoruk’un, 90 bin askerimizin dağ başlarında nasıl donarak öldüğünü anlattığı söyleşimizin ilk bölümünü dün okudunuz. Bugünkü bölümde 107 yıl önceki hezimetin hangi şartlarda gerçekleştiğini aktaracağız.
■ Emin Çölaşan: Nasıldı efendim askerimizin üstü başı?
■ Vasfi Cindoruk: Tam bir felâketti. Eğer biz o cephede yenildiysek düşmana değil, kara kışa ve tifüse yenildik. Askerin çoğunun ayağında sadece deriden bir çarık vardı. Elbiseler de Almanya’dan gelmiş yazlık elbiselerdi. Ayakkabı, çizme diye bir şey yoktu. Üzerlerimizde bir tek kaput vardı. Bunları da zaten bitlenme yüzünden güçlükle giyebiliyorduk.
■ Subayların ayakkabısı nasıldı?
■ Bizim iyiydi ayakkabılarımız. Ama ben zavallı askere acıyordum. O çarıklarla o karların içinde yaşamak kolay mı? Feci bir şeydi o… Yani bu insafsız insanlar… Hâlâ hatırladıkça içim eziliyor, içim… Onun için Enver Paşa’yı çok suçlarım ben… Ve kaçıyordu askerler o şartlar altında. Ama bunları da Ermeniler ve Kürtler öldürürdü pusu kurup. Sırf silahlarını almak için. Çok acı olaylar yaşandı...