“Biraz ahlaksız” adam Ertuğrul
(Sevgili okuyucularım, bu yoğun gündemde bugünkü yazımı ilgisiz bir konuya ve şahsa ayırmak zorunda kaldığım için sizlerden özür diliyorum, beni lütfen bağışlayın.)Siz de yaşamınız...
(Sevgili okuyucularım, bu yoğun gündemde bugünkü yazımı ilgisiz bir konuya ve şahsa ayırmak zorunda kaldığım için sizlerden özür diliyorum, beni lütfen bağışlayın.)
Siz de yaşamınız boyunca bazı ilkesiz, omurgasız, yaşı ilerleyince sapıtan kimseleri mutlaka tanımışsınızdır. Bu gibilere asla güven olmaz. Bugün ak dediklerine yarın kara derler. Bugün savunduklarını yarın inkâr edip esen rüzgara göre yön değiştirirler…
Ve bunu yaparken hiç utanıp sıkılmazlar. Utanma duygularını çoktan yitirmişlerdir. Üstelik korkaktırlar.
Bu tanımlara uyanlar arasında benim tanıdığım önemli biri vardır ki, adı Ertuğrul Özkök'tür.
Onunla yıllarca aynı çatı altında, Hürriyet gazetesinde çalıştım. Özellikle AKP iktidara geldikten sonra kendisini çok daha yakından tanıdım. Gazeteyi yıllarca yönetti, şimdi köşe yazarı.
Ciğerinin içini bilirim. Sadece ben değil, onu tanıyan herkes -benim kadar olmasa bile- bilir.
* * *
Ürkek Ertuğrul o yıllarda cinsellik açısından henüz kafayı yememişti ve bana haftada birkaç kez nasihat verirdi:
“Hükümeti eleştirme, başbakana (Tayyip'e) dokunma. Bizim onlardan beklentilerimiz var. Bak ne kadar yüksek maaş alıyoruz gazeteden. Krallar gibi yaşayıp rahatımıza bakalım be kardeşim. Dünyaya bir defa gelmişiz, keyfini çıkaralım. Bize ne yolsuzluklardan, hırsızlıklardan!”
O sırada bugün olduğu gibi sapıtmamış, dolçe vita yaşamaya henüz tam olarak başlamamıştı. Sonraki yıllarda iyice yozlaştı…
Cebinde patronu tarafından verilen ve tüm ekstreleri gazete tarafından ödenen limitsiz kredi kartları vardı.
Bu yolla dünyayı gezmeye, başka alanlara el atıp onları yazmaya başladı.
Cinsel fantezileri, gay'lerle cinsellik yaşarken prezervatif kullanılması gerektiği falan filan…
Deveye binen kadınlarla ilgili fantezileri olmadığını bu vesile ile geçenlerde kendi yazısından öğrendik ve üzüldük! Olsaydı ne güzel anlatırdı!
Ancak biraz sonra değineceğim gibi çok sayıda fantezileri vardı ve onları anlatırdı.
* * *
İlkesiz ve omurgasız Ertuğrul 70 yaşında, bol para harcayarak hayatın bütün zevklerini tatmaya başlayınca işi cinselliğe-sapkınlığa vurdu, gazetesini de bu işe alet etti.
Şimdi 31 Temmuz 2016 Pazar günkü Hürriyet'te çıkan yazısından (sizlerden yine özür dileyerek) birkaç küçük alıntı yapayım:
“Şimdi Emin Çölaşan'ın çok kızacağı bir konuya giriyorum. Mutlaka biliyorsunuzdur, Emin Çölaşan beni biraz ahlaksız buluyor. Sperm falan gibi konulara girmemi istemiyor.” (Biraz değil çok ahlaksız buluyorum)…
Devam ediyor ve Hürriyet okuyucularına soruyor:
“Ama konu önemli, gireceğim. Bunca oral sekse rağmen nasıl oluyor da siz halâ mikrop kapmıyorsunuz? (Sonra bilimsel (!) açıklamalar yapıyor…) Siz ahlaksız adamlar ve kadınlar… Siz de bu sayede oral sekse fütursuzca devam ediyorsunuz.
Biliyorum, Çölaşan hariç oral seks meselesi hoşunuza gitti ve okudunuz. Kendim kadar eminim, o da tuvalette gizlice okuyor.”
Böyle zırvalarla sürüp giden uzun yazısında tam dört kez adımı kullanmış.
Gazetesine saygısızlık yapıyor, eyvallah… Bana yapıyor, yine eyvallah…
Ama en büyük saygısızlığı Hürriyet okuyucularına yapıyor, iğrenç cinsel fantezileri için onların sabrını zorluyor…
Ve bunu sürekli yapıyor.
Kendi özel cinsel tercihleri kimseyi ilgilendirmez. Ama bu tercihlerine gazetesini, okurlarını ve meslektaşlarını alet etmeye kalkışmaya hakkı yoktur.
Madem patronu Aydın Doğan bu rezalete sürekli göz yumuyor, o takdirde başkaları çıkıp Ertuğrul'a “Hop dedik, haddini bil ve terbiyesizlik etme” deyiverir.
* * *
Şimdi size onun çeşitli tarihlerde yazdıklarından bazı başlıklar, ara başlıklar ve cümleler vereyim de, 70 yaşına gelen adamın neler yazdığını, nasıl sapıttığını bir görün.
– “Kariyer kadınının (çalışan kadınların cinsel) fantezi hayatı.”
– “Düşünüyorum, hayat her erkek için uzun bir cinsel fantezi midir? Döneminin neredeyse bütün efsane kadınları ile yatan bir erkek dünyanın en mutlu insanı mıdır?”
– “Çırılçıplak bir kadın bacaklarının arasına bir çello (müzik aleti) oturtmuş, onu çalıyor. Bu fotoğraf bir ikona gibi sık sık gözümün önüne gelir. Erkek fantezisi desem yaratıcı sayılmaz. Çok daha şehvetlilerini hayal edebilirim.”
-“Evet, ben gizli bir eşcinselim… Eşcinsel kelimesini hakaret olarak kullananlara kızarım.”
– “Bazen acayip maço'yum. Kendimi kadın karşısında acayip maço, ilkel bir erkek gibi hissediyorum. Kıskançlıklarım beni delirtiyor.”
-“…Mesela acayip kadınsıyım. Bir an geliyor kendimi fevkalade kadınsı bir ruh halinde buluyorum. Ama bazen de Tayyip'çiyim. Ona içimden ‘Helal olsun' diye bağırmak geliyor.”
“Davos'a gelip seks yapmadan döner miyim. Beni biraz tanıyorsanız cevabı bilirsiniz. Dönmem tabii.”
“İstiridyenin spermi ne kadar?..”
“Cinsel konularda Hristiyanlar mı daha özgür yoksa Müslümanlar mı?”