Darbeye götüren anayasa ihlali
Sevgili okurlarım, pazar günü 27 Mayıs 1960 darbesinin yıldönümü idi. 27 Mayıs, öncesi ve sonrası ilginç bir süreçtir. Darbe yüzbaşılar dahil 38 Milli Birlik Komitesi üyesi tarafından...
Sevgili okurlarım, pazar günü 27 Mayıs 1960 darbesinin yıldönümü idi. 27 Mayıs, öncesi ve sonrası ilginç bir süreçtir. Darbe yüzbaşılar dahil 38 Milli Birlik Komitesi üyesi tarafından yapılmıştı. Sonra öyle bir düzen kuruldu ki, Komite üyesi olmayan generaller, Komite üyesi olan yüzbaşılara selam durmak zorunda kaldı! 1950 yılında iktidara gelen Adnan Menderes giderek yoldan çıkmaya başlamıştı. “Listeme odunu koysam seçtiririm” diyor, “Ben bu orduyu yedek subaylarla da idare ederim” diyor, üniversite hocalarından “Kara cübbeliler” diye söz ediyor, “Vatan cephesi” kurup insanları birbirine düşman ediyordu.
* * *
Dedem, annemin babası Refik Şevket İnce ilk Meclis’te milletvekili, 1922 yılında Atatürk’ün Adalet Bakanı, 1950 yılında ise ilk Menderes hükümetinde Milli Savunma ve sonra Devlet Bakanı.
1955 yılında vefat eden dedem, gidişin kötü olduğunu, sonunun iyi gelmeyeceğini ilk gören ve bu konuda Menderes’i mektupla uyaran kişi. 1 Ağustos 1952 tarihli mektubunu özetliyorum:
“Muhterem Adnan Menderes Bey, görüyorum ki sizin gibi düşünmeyenlerin fikir açıklamalarına bile tahammül edemiyor ve bunu uluorta her yerde gösteriyorsunuz.
Muhterem Adnan Bey, size eski bir arkadaş diliyle hitap ediyorum.
Bugün çok kuvvetlisiniz. Sakın ona güvenerek icraatınızda keyfiliğe, baskıya ve hele intikam almaya kalkmayınız. Zira bunlar büyüklükle yan yana gelmez.
İktidarların yolunu sapıtınca uğrayacağı akıbet (başına gelecekler) sizce de malûmdur.
(Menderes gerekirse bin kişiyi partiden kovacağını söylemişti.) Diktatörlüğü kökünden sökmeyi görev bilen, diktatörleri asla sevmeyen Demokrat Parti Başkanı nasıl olur da böyle bir hareketi uygun bulabilir?
Buna da kızarak tekrar mutadınız olan (her zaman yaptığınız gibi) küfürleri savurmaya başlarsanız, Adnan Bey’i yeni yüzüyle gördüğüm için derin bir hayal kırıklığına uğrarım.
Bu sözlerimde asla bir tehdit yoktur. Fakat sizi bu memleket hesabına lâzım gördüğüm için bir uyarı vardır…”
Dedemin endişeleri bu mektuptan sekiz yıl sonra gerçekleşti ve Demokrat Parti iktidarı 27 Mayıs darbesiyle son buldu.