Geçmişi özlerken!
Sevgili okurlarım, yaşadığımız bu sevgili ülkemizin eski Türkiye ile uzaktan yakından ilgisi yok. Biz artık bambaşka bir ülkede yaşıyor ve geçmişi hasretle, özlemle anıyoruz. Bizim analarımız ve...
Sevgili okurlarım, yaşadığımız bu sevgili ülkemizin eski Türkiye ile uzaktan yakından ilgisi yok. Biz artık bambaşka bir ülkede yaşıyor ve geçmişi hasretle, özlemle anıyoruz.
Bizim analarımız ve babalarımız son uykularını Ankara’da Cebeci Asri Mezarlığı’nda uyuyor.
Geçtiğimiz pazar günü eşim Tansel Çölaşan ve kardeşim Refik Çölaşan’la birlikte onları ziyaret ettik.
Karşımıza çıkan manzara korkunçtu. Mezarlıktaki büyük ağaçların bir bölümü yıkılmış, kesilmiş, bazılarının büyük dalları kopmuş…
Ve bütün parçalar yerlerde…
Yollar kapanmış, araç geçmesi mümkün değil.
Bazı dal ve gövdeler mezarların üzerine düşmüş, mezarlar ve mezar taşları kırılmış.
★★★
Çevreye bakındık, bu rezaleti anlatacak, ya da gösterecek bir tek yetkili yok.
Mezarların bakımını yapanlara sorduk, yanıt çok ilginçti:
“Burası günlerdir böyle duruyor. Kimsenin ilgilendiği yok. Büyükşehir Belediyesi bir sürü mezarlık çalışanını işten çıkarınca bu durum ortaya çıktı.”
Mezarlık ziyaretimizden yüzümüz kızarmış olarak ayrıldık!
Yaklaşık bir ay önce bir arkadaşımızı toprağa vermek için Ankara Karşıyaka Mezarlığı’na gitmiştik.
Orada tanık olduğumuz laçkalık ve sorumsuzluğu da bir başka yazımda anlatırım.
Ölüye, ölü yakınlarına ve mezarlara bile saygısızlık yapmaktan utanmıyorlar.