Hezimetin hesabını kim verecek?..
Sevgili okurlarım medyadan mutlaka izliyor, Suriye ve özellikle de ikinci büyük kenti olan Halep'in ne hale getirildiğini içiniz sızlayarak görüyorsunuz.Halep şimdi İkinci Dünya Savaşı'nda ABD'nin atom bombasıyla...
Sevgili okurlarım medyadan mutlaka izliyor, Suriye ve özellikle de ikinci büyük kenti olan Halep'in ne hale getirildiğini içiniz sızlayarak görüyorsunuz.
Halep şimdi İkinci Dünya Savaşı'nda ABD'nin atom bombasıyla mahvettiği Hiroşima ve Nagazaki kentlerinden daha beter durumda.
Esad'ı devirmek uğruna örgütlenen ve adına Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) denilen barbarlar tarafından binlerce insan öldürüldü.
Geçmiş yıllarda adeta bir cennet olan Halep şu anda Suriye ordusu tarafından kurtarıldı ama orası artık bir harabe. Yaşanacak yer olmaktan çıktı.
Şimdi on binlerce insan Türkiye sınırına doğru kaçıyor.
* * *
Emekli büyükelçi Aykut Berk benim taa ODTÜ yıllarından arkadaşım. Dün öğlen rastlaştığımızda bana o güzel kenti anlattı:
“Üç yıl Halep'te başkonsolos olarak görev yaptım. Meslek yaşantımın en güzel günlerini Halep'te, sonra da Küba büyükelçisi olduğum dönemde yaşadım.
Halep bir tarih. Osmanlı'dan kalan nice eserleri barındırıyor (du). Yemyeşil, modern, insanları uygar bir kent idi…”
Halep Türkiye sınırına 67 kilometre uzaklıkta.
Bu iktidar döneminde bizimkiler Esad'la sarmaş dolaş olmuştu. Vizeler kaldırılmış, insanlar mutluydu. Vitrinler Türk mallarıyla doluydu.
* * *
Sonra birdenbire ABD'den Tayyip Erdoğan yönetimine bir talimat geldi:
“Biz Esad'ı devirmeye karar verdik, Suriye'de Sünni rejim kuracağız. Türkiye olarak gerekeni yapın.”
Bizim hükümet bu talimat doğrultusunda işe girişti ve ne acıdır ki kraldan çok kralcı oldu.
Mezhep kavgası başlatıldı. Hesaplara göre Esad'ın direnmesi mümkün olmayacak ve Suriye'de Sünni bir rejim kurulacaktı.
Türkiye'yi yönetenler Özgür Suriye Ordusu ve Esad'a karşı vuruşan bütün İslamcı terör örgütleri için kesenin ağzını açtılar…
Ve geç bile olsa, ne olduğunu gördüler!
Yeni sınır komşularımız yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.
IŞİD, PKK, bilumum İslamcı örgütler ve ille de ÖSO!
Buna Rusya ve İran'ı da ekleyebilirsiniz!
* * *
Ortadoğu bataklığına dalan hiçbir ülke ve örgüt, tarihin hiçbir aşamasında bu pislikten başarıyla çıkamadı…
Ve aynı durum AKP iktidarının da başına geldi.
Bunlar Türk Milleti'ni uyutmanın ustasıydı:
“Suriye bizim eski vilayetimizdir. Esad'ı en kısa zamanda devireceğiz ve cuma namazını üç haftaya kadar Şam'da kılacağız!..”
Niyetleri Suriye'yi işgal etmekti!
Nasihat aldılar.