Ah Afrika ah!..
Biri 1962’de, diğeri 1963’te bağımsızlığını kazanmış. Uganda ve Kenya’dan bahsediyorum. Her ikisi de kolay elde etmemiş bu bağımsızlığı. Mücadele edip, İngiliz sömürgesi...
Biri 1962’de, diğeri 1963’te bağımsızlığını kazanmış. Uganda ve Kenya’dan bahsediyorum. Her ikisi de kolay elde etmemiş bu bağımsızlığı. Mücadele edip, İngiliz sömürgesi olmaktan kurtulmuş. Sömürge valileri gitmiş ama İngilizlerin gölgesi de, oturttukları sistem de kalmış. Bu ülkelerde trafik bile soldan akıyor. Mesela Uganda’da finans piyasası halen İngiliz kontrolünde. Hükümette köşe başlarını da bizzat görünmeseler bile İngilizler tutuyor. En önemlisi de… Yaşadığı bütün acılara rağmen, bölge insanının şuur altında bir İngiliz hayranlığından söz etmek bile mümkün. Gençlerin büyük bölümünün hayali kapağı İngiltere’ye atıp, orada okumak. Sıradan bir Uganda ve Kenya vatandaşı da en azından bir defa gidip, İngiltere’yi görmek istiyor. Yıllar önce aynı psikoloji ile Cezayir’de karşılaşmıştım. Fransızların döktüğü kanı anlatan mihmandarımızın bile hayalini Paris’in süslediğine şahit olmuştum. Bu celladına âşık olmak gibi bir durum!..