Ahlaksızsın Avrupa
Strasbourg’da, Avrupa Konseyi Binası’nın yanında bizi 60-70 kişilik PKK’lı grubu karşıladı. Abuk sabuk sloganlar atıp, bağırıyorlardı… “Avrupa’nın demokrasi dediği...
Strasbourg’da, Avrupa Konseyi Binası’nın yanında bizi 60-70 kişilik PKK’lı grubu karşıladı. Abuk sabuk sloganlar atıp, bağırıyorlardı… “Avrupa’nın demokrasi dediği yönetim tarzı bunu gerektiriyor demek ki” deyip, dinlemeye başladık… Erdoğan’a, Davutoğlu’na, askere, polise ağır küfürler, hakaretler ediyorlardı. Kimse de sesini çıkartmıyordu. Durum bu olunca, “Mezhebi geniş bunların, bu kadar ağır sözleri de ifade özgürlüğü içinde değerlendiriyor olsalar gerek” diye düşündük! Sonra terör destekçiliği başladı. PKK’ya övgüler düzdüler. İşlediği cinayetleri kutsadılar. “Vur gerilla vur, Kürdistan’ı kur” türünden alışık olduğumuz pek çok slogandan örnekler verdiler. Yine ses çıkmadı. Bir tek orada toplanan çapulcuların önlerindeki barikatı kaldırıp, bizi göstererek “saldırın” demedikleri kaldı. Olmaz, izin vermezler, ama diyelim ki oldu. Bunların canını acıtan bir başka terör örgütü orada toplandı ve bu tür sloganlar attı. Hemen derdest eder götürürlerdi. Attıkları sloganlar sebebiyle haklarında işlem yaparlardı. Yargılayıp, her birine olabilecek en ağır cezaları kilitlerlerdi. PKK’ya ise, çadır kurmasına, bayrak ve flama asmasına göz yumup, destek verdiler. Hani, PKK bunlar için de bir terör örgütüydü? Bu kararı kendileri alıp, kendileri ilan etmemiş miydi?