Akşener ne kadar ülkücü?
Mahkeme kapısındaki MHP’de ipler iyice gerildi. Gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olmayan kongre öncesinde üslup alabildiğine sertleşti. Yazılıp çizilenlere bakılırsa, belden aşağı her...
Mahkeme kapısındaki MHP’de ipler iyice gerildi. Gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olmayan kongre öncesinde üslup alabildiğine sertleşti. Yazılıp çizilenlere bakılırsa, belden aşağı her türlü vuruş da serbest!..
Basın, diğer bütün muhalif adayları bir kenara bıraktı; kurultay sonuçlarını Meral Akşener’e endeksledi. Akşener de açıldıkça açıldı, kamuoyu önünde ilginç değerlendirmeler yapmaya, mesajlar vermeye başladı.
Konuşuyor, bana göre konuştukça da sıkıntıya giriyor!
Mesela, Gezi Olayları konusunda söyledikleri: Son derece ilginç, MHP tabanı açısından bir o kadar da rahatsız edici!
Akşener, aynen şu ifadeyi kullandı:
“Gezi benim çok ilgimi çekti. Ben o çocukların arkasında durdum. Çevremden oğlum dâhil pek çok kişi gitti, geldi.”
Sonra, ilk bir haftanın önemli olduğunu söyledi. Gezicilere övgüler düzdü…
Oysa o ilk bir haftada HDP’li Sırrı Süreyya Önder gibi isimler vardı. Orman yakan PKK’lıları savunan Önder, Gezi Parkı’nda “ağaç nöbeti” tutuyordu. O da Meral Akşener gibi Gezicilere destek veriyor ve övgüler düzüyordu. Solun her türlü rengi sokaktaydı. Sokağa çıkan bu güruhların en çok tepki gösterdiği kesimlerden biri de ülkücülerdi.
Kamu binaları taşlandı ve ateşe verildi Gezi’de. Polislere saldırıldı, devlete ait araçlar yakıldı. En önemlisi de sokaklara dökülen o insanlar, bize ait olmayan, dışarıdaki gayri milli unsurlar tarafından alabildiğine desteklendi. Hem de hareketlenmenin başladığı ilk günden itibaren yapıldı bunlar.
Meral Akşener, bütün bunları bilmiyor olamaz. Bilmesine rağmen böyle konuştuğuna göre…
1) Bazı yerlere mesaj vermeye çalışıyor.
2) MHP’yi, ülkücüleri hiç tanımıyor. Hareketin geçmişini hiç bilmiyor.
Yok başka bir izahı.
* * *
“Geçmiş” dedim, geçmişi biraz anlatayım isterseniz…
Yaşayanlar bilir. 1980 öncesi gün geçmiyordu ki, bir MHP yöneticisi ya da ülkücü pusuya düşürülüp, katledilmesin. Yasadışı sol örgütler, cinayetlerine cinayetler katıyor, vahşetin her türünden örnekler veriyorlardı.
O dönemde öne çıkan silahlı sol örgütler, Dev-Yol, Dev-Sol ve THKP-C gibi isimler taşıyorlardı. Bugün PKK’yı yöneten çekirdek kadro da henüz ayrılmamış ve bu örgütlerin içinde faaliyet gösteriyordu.
Mesela, MHP İstanbul İl Başkanı Recep Haşatlı’nın evine girip, eşi ve çocuklarıyla birlikte katlettiler.
MHP’nin efsanevi Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak’ı, Dev-Sol öldürdü.
İstanbul Ümraniye’de ülkücü 5 işçiyi, işkenceyle cinsel organlarını kesip ağızlarına sokarak katledenler de bu örgütlerdi.
Daha yüzlerce örnek verilebilir. İşte, Gezi Olayları’nda bu örgütlerin uzantıları vardı. Gelişmeleri büyük ölçüde onlar yönlendirdiler. Şaka gibi ama onlara sahip çıkan ve kutsayan da MHP Genel Başkanlığı iddiasındaki Meral Akşener oldu.
Niye mi? Çünkü DYP başta olmak üzere, çeşitli partiler içinde dolaşıp, daha sonra Bahçeli tarafından MHP’ye paraşütle indirildiği için bilmez bunları.