Alışırsınız, alışırsınız...
Türkiye’de biz bu filmi daha önce de izledik. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’la vizyona girdi ilk olarak. Özal, darbeci Kenan Evren’in ardından “Türkiye’nin ilk sivil...
Türkiye’de biz bu filmi daha önce de izledik. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’la vizyona girdi ilk olarak.
Özal, darbeci Kenan Evren’in ardından “Türkiye’nin ilk sivil Cumhurbaşkanı” sıfatı ile Çankaya Köşkü’ne oturduğunda neler yaşadık, neler…
“Çankaya’nın Şişmanı” adı takıldı O’na.
Özellikle sol çevrelerden “olmaz, olamaz”tepkileri yükseldi. “Özal’ın Cumhurbaşkanlığını kabul etmiyoruz” diyenler de oldu, “Takunyalı, Atatürk’ün koltuğuna oturamaz” diye bağıranlar da…
Bir “Yüzde 21,75 tartışması” başladı. Çünkü ANAP, 1987 Seçimlerinde yüzde 36,3oyla iktidar olmuştu. Parlamento’da çoğunluğu sağlamıştı. Ancak, 1989 Yerel Seçimlerinde oy oranı yüzde 21,75’e inmişti. Turgut Özal ise, o yerel seçimin ardından aday olup, Çankaya Köşkü’ne çıkmıştı. Muhalefet, “Yüzde 21,75 oyla Cumhurbaşkanı mı olunur?” diye soruyordu.
Özal ise onlara “Alışırsınız, alışırsınız” cevabını verdi.
Nitekim aynen dediği gibi oldu. Seçimin ardından alevlenen tartışmalar, zaman içinde sönüp gitti. Ne yüzde 21,75 tartışması kaldı, ne de “takunyalı” suçlaması. “Çankaya’nın Şişmanı” söylemi de unutulup gitti.
Sonuçta, Çankaya’da oyunun kurallarına göre seçilmiş bir Cumhurbaşkanı vardı. Zaman, hazım sorunu çekenlerin işini kolaylaştırdı. Herkes sonucu hazmetti ve alıştı. Tartışmaların tamamı geride kaldı.
***
Anayasa Değişikliği Referandumunun ardından da aynısını yaşamadık mı? CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu “Biz bu sonucu tanımayız” demedi mi? Halk Oylaması öncesinde Avrupa’dan “Sonuç evet çıkarsa, şöyle eder, böyle yaparız” türünden tehditler savrulmadı mı?