Ayağa düşen adalet
On günü geride bıraktı, yürüyor Kılıçdaroğlu. Ramazanın bir kısmını yollarda geçirdi, bayramda da devam edecek; İstanbul’a doğru yürüyecek. Spor yapmıyor, kendisine sorarsanız, adalet...
On günü geride bıraktı, yürüyor Kılıçdaroğlu. Ramazanın bir kısmını yollarda geçirdi, bayramda da devam edecek; İstanbul’a doğru yürüyecek. Spor yapmıyor, kendisine sorarsanız, adalet arıyor.
Parlamento’da ya da adliye koridorlarında değil, yollarda!..
Aslında tecelli eden adalete karşı yürüyor. FETÖ’nün MİT TIR’ları operasyonunun siyasi ayağının partisinin içinden çıkmasını gölgelemeye çalışıyor.
Ne tür bir adalet aradığına gelince…
Aradığı, Seyfi Oktay ve Mehmet Moğultay döneminin adaleti mi? Hatırlayanlarınız vardır, dönemin Adalet Bakanı Seyfi Oktay, ünlü bir gazeteciye kameraların karşısında el öptürmüş, egosunu tatmin ettikten sonra cezaevine girmesini önlemişti. Bütün Türkiye’nin önünde “güç bende” mesajını vermişti. Mehmet Moğultay da “Adalet mekanizmasını yandaşlarıyla dolduruyorlar” eleştirileri üzerine bir itirafta bulunmuştu:
-Elbette bakanlığa onları alacağız. MHP’lilerle mi doldursaydık?