Aydın Doğan’ın günah defteri
Vay, vay, vay, Türkiye’de neler oluyormuş da haberimiz yokmuş. Ağlayanlar mı ararsın, “basın özgürlüğü elden gidiyor” diye bağıranlar mı, yoksa Rekabet Kurulu’nu göreve...
Vay, vay, vay, Türkiye’de neler oluyormuş da haberimiz yokmuş. Ağlayanlar mı ararsın, “basın özgürlüğü elden gidiyor” diye bağıranlar mı, yoksa Rekabet Kurulu’nu göreve çağıranlar mı? Hepsi mevcut.
Neymiş, Aydın Doğan, sahip olduğu medya kuruluşlarını Demirören Grubu’na satıyormuş. Bu durum, basında tekelleşmeye yol açacakmış. Yasalara aykırıymış. Çok vahim sonuçlar doğuracakmış. Vesaire, vesaire…
İyi güzel de bu ülkede “basın karteli” deyince, benim aklıma ilk Aydın Doğan gelir. Hem de son derece acımasız, vicdansız, baskıcı bir tekel oluşturmuştur Aydın Doğan. Hadi kalksın birisi de “Hayır öyle değil, yanılıyorsun” desin.
Diyemez, çünkü gerçekler belgeleri ile ortada. Ben de bizzat acılarını yaşayanlardan biriyim bunun. O yüzden “Basın özgürlüğü, tekel, mekel” diye ortaya dökülenlere “Hadi oradan” demek geliyor içimden. Herkes kendine gelsin. Kimse kimseyi aptal yerine koymasın.