Ayrılır mı gönül candan… 

Bundan 40 yıl önce “Esir Türklere Hürriyet” diye slogan atan bir gençliğin mensubuyuz biz. “Yazık, Allah akıl fikir versin, akli problemleri var” diye bakanlar olurdu bize. Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Kazakistan, koca Sovyetler Birliği’ne kafa tutacak ve bağımsızlıklarını kazanacaklardı! Ulaşılması güç bir hayal gibi gelirdi pek çok çevreye. 

Ama oldu işte, gerçekleşti. Hani Anadolu’da “Kurban olayım tipiye, esti getirdi kapıya” diye bir söz vardır ya, aynen öyle tecelli etti. Tereyağından kıl çekercesine, birkaç gün içinde tamamı bağımsızlığına kavuştu. 

Sonra, Türk topluluklarının birlikteliğinden bahsettik biz. Yine burun kıvıranlar oldu. Çünkü yıllardır süren Sovyet emperyalizmi sonucu geri kalmış, en temel ihtiyaç maddelerine bile muhtaç olan ülkeler vardı karşımızda. 

Aradan  20 küsur yıl daha geçti… 

Bugün, gelişmişlikte Avrupa’nın pek çok ülkesini geride bırakan ve parlak bir gelecek vadeden ülkeler oldu çoğu.