Bir gece ansızın...
Bundan tam 46 yıl önceydi. Kıbrıs bir cehennem adasına dönmüştü. ENOSİS hayalleri peşinde koşan Rumlar, katliam üzerine katliam gerçekleştiriyorlardı. Türk Alayının Doktoru Nihat...
Bundan tam 46 yıl önceydi. Kıbrıs bir cehennem adasına dönmüştü. ENOSİS hayalleri peşinde koşan Rumlar, katliam üzerine katliam gerçekleştiriyorlardı. Türk Alayının Doktoru Nihat İlhan’ın eşi ve 3 çocuğunun katledilerek banyo küvetine atılan cesetlerin yayınlanması bardağı taşıran damla oldu.
20 Temmuz 1974’te Türk Askeri adaya çıktı. Kıbrıs Barış Harekâtı gerçekleşti.
Oysa bu harekât 10 yıl öncenin planıydı. 10 yıl erteleme ile yapılabildi. Çünkü 1964’te ünlü Johnson Mektubu geldi. Hem de TBMM’nin Hükümet’e Kıbrıs’a müdahale yetkisi verdiği bir anda. ABD Başkanı Johnson, Başbakan İsmet İnönü’ye “Sakın ha” diyordu…
Hakarete varan ağır tehditler vardı o mektupta. ABD Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başvekiline “Elindeki silahlar benim, kullanamazsın” mesajı gönderiyordu. Kullanılması halinde de NATO’dan çıkarıp Sovyet işgali ile baş başa bırakmakla tehdit ediyordu.