Bitsin artık bu avrupa hayali
Bir arkadaş grubu düşünün!.. Orada her gün sizin aleyhinize bir şeyler üretilecek. Ne kadar düşmanınız varsa onlarla işbirliği yapacaklar. Söz verecek, ama yerine getirmeyecekler. Sürekli olarak sizi istemediklerine...
Bir arkadaş grubu düşünün!..
Orada her gün sizin aleyhinize bir şeyler üretilecek. Ne kadar düşmanınız varsa onlarla işbirliği yapacaklar. Söz verecek, ama yerine getirmeyecekler. Sürekli olarak sizi istemediklerine dair mesajlar verecekler. Arkanızdan kuyunuzu kazmaya çalışacaklar. Zaman zaman da küstahlaşacaklar. Vesaire, vesaire…
Siz ise, onlarla birlikte olmak için kendinizi paralayacaksınız. Ne yaparlarsa yapsınlar, sineye çekeceksiniz.
Olabilir mi böyle bir ilişki?
Elbette olamaz. Olamayacağına göre, AB ile ilişkiler de böyle yürümez. Bu böyle devam edemez.
Üstelik, onlar da biz de durumun farkındayız. Buna rağmen, itiş-kakış, kavga-dövüş, yalan-dolan bir ilişkiyi uzatıp duruyoruz. Olmayacak bir işi oldurmaya çalışıyoruz. İmkânsızı mümkün hale getirmeye uğraşıyoruz.
Bakın bugün halkoylaması öncesi “Evet mi yoksa hayır mı önde?” diye tartışıyoruz. Oysa biz bunu AB ile ilişkiler için yapsaydık… Vatandaşın önüne bir sandık koyup, “Tamam mı yoksa devam mı?” diye sorsaydık… Önceden de tahminlerde bulunsaydık…
“Sandıktan devam çıkacak” diyen pek olmazdı biliyor musunuz? Tabii, oradan beslenen ve yönlendirilen belli ve küçük gruplardan bahsetmiyorum. Maalesef, Avrupa ile ilişkilerde bugün o noktadayız. Sağcısıyla-solcusuyla hemen herkesin sıtkı sıyrılmış durumda. Denemesi bedava, sorun vatandaşa, AB’ye desteğin yerlerde süründüğünü göreceksiniz. Çünkü, gitmiyor bu ilişki. Tek taraflı dayatmalarla sadece zaman kaybediliyor.