Destek mi işgal mi?

Yine bir kargaşanın, karartmanın ve muammanın içindeyiz. Neler oluyor Kazakistan'da? Fotoğraf net değil. Herkes ayrı bir iddia ortaya atıp, farklı senaryo yazıyor. Tek görünen gerçeklik var, o da Rusların Kazakistan'a gidip oturdukları.

Kimi FETÖ etkisinden bahsediyor. Kimi ABD'nin Kazakistan üzerine planlar yaptığını söylüyor. Kimisi de yönetim içindeki çekişmeleri öne çıkarıyor. Öyle ya da böyle, yapılan değerlendirmelerin hepsi sonuçta aynı kapıya çıkıyor: Ruslar kurtarıcı olarak Kazakistan'a davet edildi ve isyan bastırıldı.

İşte buna itirazım var.

Kazakistan'ın 100 bin kişilik silahlı gücü hiçbir varlık gösteremiyor. Birkaç bin kişilik Rus askeri gelince isyan bastırılıyor. Normal mi bu sizce? Bence değil. Hele hele, füzeler, tanklar ve envai çeşit ağır silahlarla Rus askerlerinin Kazakistan'a girmesi hiç normal değil.

Sonuçta ellerinde birkaç kırık-dökük silahla isyan girişimi başlatan bazı gruplar var. Normal bir polis gücünün bile bastırabileceği bu girişim için füzeler, tanklar, ağır silahlar seferber ediliyor. Üstelik bunu yabancı güçler yapıyor ve sevk edilen silahların hiçbiri de olaylar sırasında kullanılmıyor.

Kimse kusura bakmasın, ama bütün bu olan bitenler, yardım değil işgal görüntüsü veriyor!

"Uluslararası antlaşmalar çerçevesinde Tokayev davet etti onları, Ruslar da yardıma gitti" deniliyor.

Doğru, itirazım yok. Ama biz bu davetlerin sonuçlarının ne olduğunu çok gördük. 1979'da Afganistan'da yönetimi ele geçiren Babrak Karmal da Sovyetler'i davet etti. Ama halk karşı çıktı. Soğuk Savaş döneminin en büyük çatışması ve katliamı yaşandı. Bugün Ruslar, azınlık yönetiminin başı olan Beşşar Esat'ın davetlisi olanak Suriye'de. Orada da kan gövdeyi götürdü.