Gülen öterse...

Eskilerin değimi ile “tefrika” gibi. Gazetelerde, televizyonlarda her gün “bulduk, yerini belirledik” türünden haberler yer alıyor. FETÖ’nün üst düzey yöneticileri Batı’da ellerini kollarını sallayarak geziyor.

Çoğu da Amerika’da.

Çünkü ABD merkez. Televizyondan açıkça milletin gözünün içine baka baka “Anavatan” dedikleri bir yer. Örgüt Amerika’dan yönetiliyor. Orada oldukça rahat hareket ediyorlar. Halen de medya organları vasıtasıyla Türkiye’ye veryansın ediyorlar.

Kim ne derse desin, açıkça görülüyor. FETÖ, Amerika’da himaye altında. Korunuyor, alabildiğine kollanıyor. Bunu görmemek için kör olmak lazım.

Anadolu’da bir laf vardır, “ite kızılmaz, sahibine kızılır” diye. Ama biz medya olarak tersini yapıyoruz. ABD’yi bir tarafa koyup, Fetullah Gülen ve ekibini yerden yere vuruyoruz. Sahibine “sahip ol şuna” demek yerine, itini taşlıyoruz.

***

Gelin, büyük fotoğrafa hep birlikte dikkatlice bakalım…

15 Temmuz darbe girişimin hemen ardından, Türkiye’ye ilk destek nereden geldi? Rusya’dan, Putin’den geldi. Hem de uçak krizinin ortaya çıkardığı gergin ilişkilere rağmen!

Çünkü onlar FETÖ’yü ABD’nin kontrolündeki bir örgüt olarak görüyorlar. Sürekli olarak, CIA güdümünde, dünyanın çeşitli ülkelerinde ABD menfaatlerinin bayraktarlığını yaptığını söylüyorlar.

İşte o yüzden 15 Temmuz’u “Fetullahçı bir kalkışma” değil, “ABD’nin Türkiye’de giriştiği bir darbe girişimi olarak” değerlendirdiler. Anında Türkiye’ye destek verdiler.

Bir Türkolog olan Rus siyasetçi Jirinovski, bunu açıkça söyledi zaten. Yabana