Halk oylamasında kritik dönemeç
Türkiye adım adım anayasa değişikliği için yapılacak halk oylamasına yaklaşıyor. İlk kamuoyu araştırmalarının sonuçları da geliyor. Sahada elde edilen veriler hiç de...
Türkiye adım adım anayasa değişikliği için yapılacak halk oylamasına yaklaşıyor. İlk kamuoyu araştırmalarının sonuçları da geliyor.
Sahada elde edilen veriler hiç de şaşırtıcı değil. Geçmiş tecrübelerin ışığında tam da beklendiği gibi:
“Hayır” oyları yerinde sayıyor, “evet” oylarında kıpırdama var.
Şimdiden altını çizelim, 16 Nisan’a kadar bu böyle devam edecek. Her geçen gün “evet”ler daha da çoğalacak. “Hayır” oylarında fazlaca gerileme de beklenmemeli.
Neden mi?
Türkiye’de yeminli muhalif bazı kesimler var. Onlar, düzenlemenin muhtevasına bakmıyorlar. Siz ağzınızla kuş tutsanız, “Olmaz, yapamadın, senin elin yok mu?” diye karşınıza dikilecek durumdalar. Genel özellikleri her meseleye Erdoğan karşıtlığıyla bakmaları.
Onları bir köşeye koyalım, biz diğer toplum kesimlerine bakalım…
İşte, bilgilendikçe, öğrendikçe eğilimleri “evet”e doğru kayanlar ve önümüzdeki günlerde de kayması beklenenler bu kesimler. Meselelere objektif bakıyor, artılarla eksileri değerlendiriyor, eğilimlerini buna göre belirliyorlar.
***
Bir yanda algılar var…
Diğer tarafta ise olgular!
Önümüzdeki günlerde de algılarla olgular çarpışacak.
Meseleye bu açıdan bakıldığında, “evet” diyenlerin eli son derece güçlü. Onların fazlaca bir çaba göstermesine gerek yok. Geçmişte mevcut sistemle Türkiye’nin yaşadıklarını ortaya koymaları bile yeterli:
“Tıkanan ve çözüm üretemeyen bir sistem, zirvedeki kavgalar ve bunun sonucunda bedel öneyen koca bir millet.”
Zaten bu yapılıyor. “Evet” cephesi, genel olarak halk oylaması sonucunda sistemin önünün açılacağını ve bunun sonucunda milletin rahatlayacağını ortaya koyuyor ve koyacak.
“Hayır” cephesinin işi o kadar zor ki! Çünkü, statükoyu savunuyor ve savunacak. Durum bu olunca, milletten geçmiş acıları tekrar yaşamasını isteyecek. Bunu da güzel bir şekilde ambalajlayarak, halkın önüne koymaya çalışacak.
Adı üstünde “ambalajdan” bahsediyorum. Ne kadar etkili olabilir ki! Konu 16 Nisan’a kadar bütün boyutlarıyla tartışılacağı için, mutlaka yıpranacak ve yırtılacak. Ambalaj kalkınca içindeki gerçekler ortaya dökülecek.
O yüzden şimdiden “Zaman evet lehine işleyecek” tespitini yapmak müneccimlik olmaz.
***
Kamuoyu araştırmalarının ortaya koyduğu önemli bir nokta daha var: En çok MHP tabanında “evet”e doğru evrimleler yaşanıyor.
Bu da çok doğal. İlk günden bu yana yazıyor ve söylüyorum. “Hayır” oyu kullanmak, bir ideoloji partisi olan MHP’nin doğasına aykırı. Doktrininde Başkanlık Sistemi bulunan ve bu sistemi istediği için 1980 Darbesi’nin ardından lider kadrosu idam talebiyle yargılanan bir hareketten bahsediyoruz.
İşte bu yüzden parti içindeki “hayır” cephesinin ülkücü tabanı yönlendirmesi çok zor.