İşte Selo
Tiyatro bitti. İllüzyonistler görevlerini yaptı. Gözbağcılar performanslarını tamamladı ve sahneyi terk etti. Artık çarpıcı ve iç acıtıcı gerçeklerle karşı karşıyayız......
Tiyatro bitti. İllüzyonistler görevlerini yaptı. Gözbağcılar performanslarını tamamladı ve sahneyi terk etti. Artık çarpıcı ve iç acıtıcı gerçeklerle karşı karşıyayız...
Şimdi, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'ni izlemenin, savcılığın delillendirip ortaya koyduğu gerçeklere bakmanın zamanı! Bakacağız, göreceğiz, algılar değil, olgularla hareket edeceğiz artık.
Evet, Selo saz çalıyordu. Türkü söyleyen ağzı, güzel de laf yapıyor, rolünü başarı ile oynuyordu. Ancak, halkın önüne bunlar konulurken, perde arkasında gencecik çocukların, masum insanların hayatlarını kaybettiği bir dram yaşanıyordu. O dramın üzeri algılarla kapanmaya çalışılıyordu.
Savcılık kaldırdı o perdeyi, gerçekler ortalığa döküldü. Kiminin Kobani Olayları dediği, kiminin de 6-8 Ekim Olayları olarak ifade ettiği hadiselerin sorumluları şimdi yargı önünde. Onlardan biri de kısa süre önce 'Ne kadar güzel saz çalıyor' diye toplumun önüne konulan Selahattin Demirtaş. Üstelik yalnız da değil, ya