Kılıçdaroğlu’nun “onur” anlayışı
Ben onu bunu bilmem, söylediklerine bakarım. Ne demişti Kemal Kılıçdaroğlu 2013 Yılındakardeşi için? Neler dememişti ki! Yaldızlamış, parlatmış, yüceltmiş, yere göğe...
Ben onu bunu bilmem, söylediklerine bakarım. Ne demişti Kemal Kılıçdaroğlu 2013 Yılındakardeşi için? Neler dememişti ki! Yaldızlamış, parlatmış, yüceltmiş, yere göğe sığdıramamıştı. Üstelik, üzerinden siyasi prim de devşirmişti…
Kardeşi Celal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı iddia edilen inşaat bekçiliği ile ilgili olarak, “Ekmeğini alın teri ile kazanan başı dik, onurlu bir emekçi”ifadesini kullanmıştı. Sonra da alnından öpmüştü.
Şimdi, o kardeşi yerden yere vuruyor. Ağır ifadeler kullanarak ahlaki zafiyet içinde olmakla suçluyor. Birilerinden para alıp konuştuğunu iddia ediyor. “Kapının önüne koyun” talimatı verdiğini söylüyor. Üç yıl içindeki değişime bakın!
Hakkında bu sözleri sarf ettiği kişi bir başkası olsa, belki anlayışla karşılanabilir. “Demek ki tanımıyormuş, bir hatadır yapmış” denilebilir. Ama öyle değil; Celal Kılıçdaroğlu aynı ana-babadan olma kardeşi. Gerçekten onurlu mu, yoksa ahlaki bir zafiyet içinde mi, bunu en iyi bilecek kişi Kemal Kılıçdaroğlu olsa gerek! Buna rağmen, hakkında bir öyle, bir böyle konuşuyor. Çünkü, o gün öyle gerekiyordu, bugün buna ihtiyaç duyuyor!
Ortada yadırganacak bir durum yok. Tam bir Kemal Kılıçdaroğlu klasiği.
***
Kılıçdaroğlu bu, zaman zaman “Mustafa Kemal’in askerleri” olduğunu söylüyor. Ama, “Biz 1930’ların CHP’si değiliz” diyerek, o yılları reddediyor. Atatürk’e “soykırımcı”diyen isimleri milletvekili yapıyor. Mustafa Kemal’i “ırkçı-ulusalcı” diye karalayan Sorosçu isimleri milletvekili listelerine yazıyor.
Bir gün, cezaevlerindeki isimlerle ilgili hiç ayırım yapmadıklarını ve “PKK ve DHKP-C’lileri de ziyaret ettiklerinden” bahsediyor. Sonra düzeltme ihtiyacı duyup, “Ben hiçbir yerde ziyaret etmedim, pes ya, pes yani” ifadesini kullanıyor.
İşine geldiğinde “ülkeyi böldürtmeyiz” diye ortaya çıkıyor, işine geldiğinde şehirlerde hendek kazıp, kalkışma yapanlara “arkadaşlar” diye hitap edebiliyor.
Hele hele parti içindeki FETÖ’cülerle ilgili tavır ve davranışlarının elle tutulur bir tarafı yok. Kılıçdaroğlu’nu anlamak o kadar zor ki!