Kumaş farkı
Yıllar, yıllar önceydi. Barış Partisi eski Genel Başkanı Ali Haydar Veziroğlu aradı. Önce, nerede olduğumu sordu. “Meclis’teyim” cevabını alınca “Önemli bir konu var, Sayın Erdoğan’a...
Yıllar, yıllar önceydi. Barış Partisi eski Genel Başkanı Ali Haydar Veziroğlu aradı. Önce, nerede olduğumu sordu. “Meclis’teyim” cevabını alınca “Önemli bir konu var, Sayın Erdoğan’a iletebilir misin?” dedi.
Her yıl olduğu gibi o yıl da Hacıbektaş etkinlikleri yapılacaktı. Ak Parti Genel Başkanı olarak Erdoğan’ın da katılması bekleniyordu. Veziroğlu, birtakım bilgiler verdi. Bazı marjinal güçlerin çirkin bir protesto gösterisi düzenlemeye hazırlandıklarını aktardı. Mealen şunları söyledi:
“Bence Tayyip Bey gitmesin. Aldığım bilgiye göre çok organize olmuşlar. Halkı kışkırtacaklar. Tatsız olaylar çıkaracaklar.”
Gelen bilgileri Erdoğan’a aktardım. Dinledi ve “Onlar da kim oluyor, ben istersem giderim” gibi bir tavır içine girmedi. Belki daha sonra kendi de gerekli araştırmayı yaptı ve Hacıbektaş’a gitmedi. Devlet adamı olmanın sorumluluğuyla davrandı.
Oysa, Erdoğan Başbakan’dı! Devletin bütün gücü elindeydi. İstese Hacıbektaş’a gidebilirdi.