Lüzumsuz bir başbakanlık

Konu yeni değil. Biz, Osmanlı’dan bu yana anayasa tartışıyoruz. Başkanlık sistemi ise, 1970’li yıllardan beri Türkiye’nin gündeminde. Yeni anayasa konusunda kimsenin bir itirazı yok. Bugün böyle bir...

Konu yeni değil. Biz, Osmanlı’dan bu yana anayasa tartışıyoruz. Başkanlık sistemi ise, 1970’li yıllardan beri Türkiye’nin gündeminde.

Yeni anayasa konusunda kimsenin bir itirazı yok. Bugün böyle bir ihtiyaç olduğu noktasında hemen herkes hemfikir. CHP’nin yaptığı itirazlar ve çıkışlar başkanlık sitemiyle ilgili.

Oysa, bunu yapması gereken en son siyasi parti CHP. Çünkü, başkanlık CHP’nin genlerinde var! Atatürk ve İnönü dönemlerine bakıldığında, fiili bir başkanlık sisteminden söz edilebilir.

Üstüne üstlük, bugün bununla övünen bir CHP söz konusu. Ne diyorlar, başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP’liler:

-Cumhuriyet’in ilk yılları çok ve büyük işler yapıldı.

Eğer öyle ise, bu büyük işler “Başkanlık Sistemi” ile yapıldı! Uygulamayı övmek ama kağıt üzerinde karşı çıkmak büyük bir çelişki!

Devam edelim…

CHP, 140 yıllık “parlamenter tecrübemizden” bahsediyor. Acaba öyle mi? Çünkü, o 140 yılın bir bölümünde Abdülhamit işin başındaydı. Ayrıca bir İttihat ve Terakki süreci yaşandı. Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte ülke yönetimine çok net bir biçimde Mustafa Kemal Atatürkve İsmet İnönü damgaları vuruldu. Ardından da Menderes, Özal ve Erdoğan dönemlerini yaşadık biz.

Bunların büyük bölümünde, kör-topal, sakat ve tartışmalı olsa da fiilen Başkanlık Sistemi söz konusuydu. Hepsinde de “tek adam” suçlamaları ve tartışmaları vardı!

Açın dönemin gazetelerini bir bakın:

Bugün Erdoğan için söylenenler, o dönemlerde de İnönü, Menderes, Demirel ve Özal için söylenmişti.

Var mı buna bir itirazı olan?

Apaçık ortada: Türkiye’nin “140 yıllık parlamenter demokrasi deneyimi” hep tartışmaları beraberinde getirmiş. Fetret dönemleri de hep tartışmasız geçen sözde “sakin yıllarda”yaşanmış!

Herhalde yoktur buna itirazı olan.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tarihi savrulma 25 Mayıs 2023 | 652 Okunma Erdoğan kaybeder mi? 24 Mayıs 2023 | 1.080 Okunma Tükettiler cephaneyi 23 Mayıs 2023 | 660 Okunma Hâlâ mı aynı dil? 18 Mayıs 2023 | 679 Okunma Ne vereyim abime? 17 Mayıs 2023 | 861 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar