Neler çektik, neler…
2013 Yılıydı ve Gezi Olayları giderek yayılıyordu. Hükümet, sokak hareketleri ile sıkıştırılıp, taviz vermeye zorlanıyordu. Ak Parti'nin içinde bile 'Geri adım atalım' diyenler vardı. Başbakan...
2013 Yılıydı ve Gezi Olayları giderek yayılıyordu. Hükümet, sokak hareketleri ile sıkıştırılıp, taviz vermeye zorlanıyordu. Ak Parti'nin içinde bile 'Geri adım atalım' diyenler vardı. Başbakan Erdoğan, kendi çevresinden dahi direkt ya da dolaylı olarak yönlendirilmeye çalışılıyordu...
Eğer o günlerde kararlılık gösterip dik durmasaydı... Eğer o baskı ve yönlendirmelerin etkisinde kalsaydı... Ülke çok ciddi tökezlemiş, hatta yüzüstü yere kapaklanmıştı!
Hiç unutmuyorum: Olaylar tırmanmaya başladığında eski Cumhuriyet Savcılarından Mehmet Yücesoy'la görüşmüştüm. Gezi'nin hukuki yönünü ele alan bir haber hazırlamıştım. Yücesoy, Gezi Olayları'nı yönetip yönlendirenlerin, Türk Ceza Kanunu'na göre müebbet hepsi gerektiren bir suçun altına imza attıklarını söylemişti. Sabah gündem toplantısında gazete içinden en üst düzeyde tepki aldım. 'Bu nasıl bir savcı?', 'Gerçekten savcı mı?', 'Nereden buldun bu adamı?' ifadeleri ile karşılaştım. Gazetede yayınlanmadı o haber