Paralel’in yeni gözdesi
Artık eskisi gibi saklanmıyor ve gizlenmiyorlar. İhanetlerini açıktan sergiliyorlar. Kemiksiz ve omurgasızlar. Kin ve nefret bütün benliklerini sarmış. Değer erozyonu içinde kıvranırken, çirkin bir şekilde...
Artık eskisi gibi saklanmıyor ve gizlenmiyorlar. İhanetlerini açıktan sergiliyorlar. Kemiksiz ve omurgasızlar. Kin ve nefret bütün benliklerini sarmış. Değer erozyonu içinde kıvranırken, çirkin bir şekilde sağa sola saldırıyorlar.
Yalan ve iftira üretiyorlar…
Fitne saçıyorlar…
İhanet ediyorlar…
Bu ülkenin bütün imkânlarından yararlanıp, yine bu ülkenin altını oyuyorlar. Kucakta oturup sakal yolma konusunda oldukça mahirler. İhanet söz konusu olduğunda yapabileceklerinin sınırı yok.
* * *
Bir süredir HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hayranı kesildiler.
Önce HDP’nin seçim barajını geçmesi için ellerinden geleni yaptılar. Polis lojmanlarında oturan yandaşlarına bile HDP’ye oy verdirdiler. Şimdi de Demirtaş adına imaj faaliyeti yürütüyorlar.
Tabii ki Demirtaş’ı çok sevdiklerinden ve takdir ettiklerinden değil. Onlar meselelere farklı bakıyorlar. Demirtaş’ı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı önemli bir silah olarak gördüklerinden bunu yapıyorlar.
Çünkü, son dönemde bu yapıyı tamamen kin ve nefret duyguları yönlendiriyor. Uzun süredir “Düşmanımın düşmanı benim dostumdur” anlayışı ile hareket ediyorlar. Bu uğurda Şeytan’la bile iş birliği yapabilirler.
Görüyoruz işte: “Bize hizmet etsin de çamurdan olsun” anlayışı, bu yapının temel ilkelerinden biri. Geçmişte gizli gizli sürdürdükleri bu faaliyeti bugün açıktan yürütüyorlar. Bir yandan din adına ahkâm kesip, diğer taraftan ellerine kalem verdikleri ateist ve din düşmanlarını dindar insanların üzerine saldırtıyorlar. Radyo ve televizyonlarına çıkartıp alabildiğine kullanıyorlar.
İsteyen varsa hepsini isim isim sayarım…
Bugün Selahattin Demirtaş’ın durumu da farksız. O da şu an için kullanılmaya oldukça müsait bir figür. Bugün kullanılır, günü gelir fırlatılıp atılır.
Tıpkı İdris Naim Şahin, İdris Bal ve diğerleri gibi!
* * *
Önceki gün Paralel Yapı adına yayın yapan bir radyoda dinlediklerim kelimenin tam anlamı ile dehşet vericiydi…
“Çözüm Süreci” neymiş biliyor musunuz?..
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İmralı’daki terörist başı Abdullah Öcalan kafa kafaya vermiş ve üretmiş!
Hedef çözüm falan değilmiş. Birinin amacı Saray’a kapağı atıp Başkanlığa doğru ilerlemekmiş, diğerinin hedefi de kendini hapisten kurtarmakmış! “Çözüm Süreci” bu yüzden başlatılmış. Bu oyunu Selahattin Demirtaş bozmuş!