Reziller
Gerçekten şaka gibi. Garip, tirajı komik. Karşılarına geç, göbeğini tuta tuta gül; sonra da bak memleketin haline, bırak kendini, rahatlayana kadar ağla. Son üç gündür belli başlı televizyon...
Gerçekten şaka gibi. Garip, tirajı komik. Karşılarına geç, göbeğini tuta tuta gül; sonra da bak memleketin haline, bırak kendini, rahatlayana kadar ağla.
Son üç gündür belli başlı televizyon kanallarında ortaya çıkan görüntü hemen hemen birbirinin aynı. Yıllardır medyaya çöreklenen tanıdık simalar yine ekranlarda. Ahkâm kesmeye devam ediyorlar…
Programı yöneten kişi ya da spiker soruyor:
-Sürpriz oldu değil mi? Neden görülemedi bu sonuç? Niçin tahmin edemediniz?
Hemen ardından ikinci soru geliyor:
-Peki bundan sonra ne olacak?
Dünü göremeyenler, yarınlarla ilgili “çok önemli” değerlendirmeler yapıyor. Soruyu soran kişi ise büyük bir ciddiyet içinde dinleyip arada “evet, öyle” gibi kendince tespitlerde bulunuyor.
Komedi tiyatrosu gibi!
Bir de seçim sonrası ortaya çıkan 180 derecelik dönüşler var. “Oldu, bitti, önümüze bakalım” türünden yazılar yazıyorlar. Ama onlarda da ciddi bir samimiyetsizlik göze çarpıyor. Aslında halen aynı noktada oldukları, bir arpa boyu bile yol kat etmedikleri görülüyor.
“Gerilime son verilmeli artık” diyorlar…
Yine “karşı taraf” olarak gördüklerine ayar vermeye çalışıyorlar. Bütün olup bitene rağmen, aynaya bakmayıp örtülü de olsa başkasını suçlamaya devam ediyorlar. Oysa, germeseler yetecek, zaten ortada gerilim falan kalmayacak.
“Şiddet durdurulmalı” diye yazıyorlar…