Şanghay da nereden çıktı?
Takvimler 5 Haziran 1964’ü gösteriyordu. Türkiye’nin “garantör” sıfatı ile Rumların uyguladığı mezalim üzerine Kıbrıs’a çıkarma yaparak müdahale etme ihtimali belirince, Amerika devreye...
Takvimler 5 Haziran 1964’ü gösteriyordu. Türkiye’nin “garantör” sıfatı ile Rumların uyguladığı mezalim üzerine Kıbrıs’a çıkarma yaparak müdahale etme ihtimali belirince, Amerika devreye girdi…
ABD Başkanı Lyondon B. Johnson, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı İsmet İnönü’ye, o ünlü mektubunu gönderdi. Amaç, Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahalesini önlemekti. Tam bir Rum yanlısı olan o mektubun içinde müttefikliğe yakışmayan tehditler vardı. Johnson, o dönemdeki Sovyet tehdidine karşı NATO’nun Türkiye’ye savunma konusunda isteksiz davranacağını belirtiyordu.
İnönü, Johnson’a 13 Haziran 1964’te bir mektupla cevap verdi. Ancak, asıl önemlisi İnönü’nün söylediği iddia edilen sözlerdi:
“Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de orada yerini alır.”
“İddia” diyorum, çünkü ortada bir kayıt yok. Bu sözler rivayet de olabilir. Öyle ya da böyle, ne önemi var? İnönü’ye atfedilen bu ifadeler, zamana uygun sözlerdi!
Sonra, 1970’li yılları yaşadık biz. Türkiye’ye yönelik bir Sovyet tehdidi vardı. Amerika da bu tehdidi alabildiğine kullandı. Ankara’ya dilediği gibi yön verdi.
1980’e geldiğimizde bir darbeyle karşılaştık. Dönemin ABD Büyükelçisi’nin “Bizim çocuklar Türkiye’de yönetime el koydu” ifadeleri ile Washington’a bildirdiği bir darbeydi o!
Bu sözlerin de söylenip söylenmediği tartışmalı. Ancak, söylenmese ne fark eder? Çünkü ABD’nin “bizim çocuklar” demesinde hiçbir mahzur olmayan isimlerdi darbeciler. 12 Eylül 1980’in ardından Yunanistan’ın NATO’ya dönmesinin önündeki engelleri kaldırdılar, ABD yanlısı sivil yönetimlerin bile cesaret edemediği bütün adımları attılar.