Tarihe tanıklık ettik

Dün, bir milat gerçekleşti. Cumhuriyet Tarihi’nin en önemli olaylarından birini yaşadık. Ankara Arena Spor Salonu’nda tarihe tanıklık ettik.

AK Parti’nin 3. Olağanüstü Büyük Kongresi’ndeydik. Orada hem bir siyasi parti kongresi yapıldı; hem de büyük bir dönüşüm gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Başkanlığı’na seçildi. Türkiye’de partili cumhurbaşkanları dönemi resmen başladı.

Artık siyasette pek çok şey eskisi gibi olmayacak. Bir siyasi parti, ülkeyi yönetmeye talipse eğer…

Gözünü Beştepe’ye dikecek. Cumhurbaşkanlığı Koltuğu’nu hedefleyecek. Çünkü, artık icranın başı Cumhurbaşkanı. 2019’dan itibaren Başbakanlık makamı da olmayacak.

Ayrıca, bu “çatı adayı” ile olacak iş de değil. Buldunuz bir çatı adayı. Üstüne diyelim ki başarılı da oldunuz ve cumhurbaşkanı seçtirdiniz. Bu durum sizin hedeflerinizi gerçekleştirdiğiniz anlamına gelmez ki!

Var mı çatı adayının sizin çizdiğiniz doğrultuda yürüyeceğinin ve politikalarınızı gerçekleştireceğinin bir garantisi?

Yok elbette…

Yakın tarihte örneği de var: 57. Hükümet döneminde Anayasa Mahkemesi Başkanı AhmetNecdet Sezer’in başına bir talih kuşu kondu. Başbakan Bülent Ecevit, Sezer’e hiç aklında yokken Cumhurbaşkanlığı Makamı’nı altın tepsiyle sundu. Koalisyon ortaklarını ikna edip, cumhurbaşkanı seçtirdi.