Tehdit eden Türkiye!
Biliyorsunuz, biz yıllarca hep aynı sözleri dinledik. Lafla peynir gemileri yürütenleri gördük. İşkembe-i Kübra’dan sallayanları izledik… Dinlerken hoşumuza giderdi elbette. Gururumuzu okşardı, manevi...
Biliyorsunuz, biz yıllarca hep aynı sözleri dinledik. Lafla peynir gemileri yürütenleri gördük. İşkembe-i Kübra’dan sallayanları izledik…
Dinlerken hoşumuza giderdi elbette. Gururumuzu okşardı, manevi dünyamıza ve hayallerimize katkıda bulurdu. Ama hepsi bu kadar. Söyledik, konuştuk, atıp tuttuk, fakat gerisi bir türlü gelmedi.
Hani bir laf vardır, “Tehdidini ikaya muktedir olmak” diye... İşte püf noktası buydu! Gönlümüzden geçiyor, ama yapamıyorduk. Çünkü muktedir değildik!
Neler söylenmedi ki…
“Terörün belini kırdık” denildi.
Anarşinin canına okuduğumuz, çanına ot tıktığımız söylendi.
Kürsüye çıkıp, bütün sıkıntıları “silip süpürdüğümüzü” iddia edenlerle karşılaştık.
Hatta daha da ileri gidip, “Terörün kafasını kırdık” diyenlere bile rastladık.
Sonuç ise ortada:
Türkiye halen terörle mücadelesini sürdürüyor. Hem de öyle böyle değil, büyük bir mücadele yaşanıyor. Bu da geçmişte sadece tehdit ettiğimizi, ancak daha ileri giderek gereğini yapamadığımızı gösteriyor.
***
Biz bir dönem de “Irak’ın toprak bütünlüğü” diyorduk. Bunu, “kırmızı çizgimiz” olarak gösteriyorduk. Irak’ın bölünmesine asla izin vermeyeceğimizi söyleyerek, mangalda kül bırakmıyorduk.