Türkeş, Özal, Yazıcıoğlu, Erbakan…
Aradan tam 21 yıl geçmiş, ama dün gibi hatırlıyorum. Bundan 21 yıl önce karlı bir nisan günü yüz binlerin katıldığı bir törenle defnetmiştik Alparslan Türkeş’i. Vefatından...
Aradan tam 21 yıl geçmiş, ama dün gibi hatırlıyorum. Bundan 21 yıl önce karlı bir nisan günü yüz binlerin katıldığı bir törenle defnetmiştik Alparslan Türkeş’i.
Vefatından kısa bir süre önce Akşam’ı ziyarete gelmişti. Uzun uzun sohbet etmiştik. “Hak, haklının değil, hak güçlünün günümüz dünyasında” demişti:
-Hakkımızı korumak için güçlü olmak zorundayız.
Söz ABD’ye geldiğinde “Büyük Devlet” değerlendirmesini yapmıştı:
-Amerika ile kavga edilmez, meseleleri uzlaşarak götürmek zorundayız.
Bugün yaşasaydı eğer, sanırım büyük mutluluk içinde olurdu. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları ile gurur duyardı. Çünkü, gücünü ortaya koyup, hakkını alan ve hak dağıtan bir Türkiye en büyük hayaliydi Türkeş’in.