Vallahi söylemiş
Akşam Gazetesi Yazarı Emin Pazarcı'nın bugünkü (03.02.2022)'' Vallahi söylemiş'' başlıklı yazısı.
Siyasette doğruların cımbızla ayıklandığı, toplumu yanıltıp yönlendirmek için her türlü madrabazlığın yapıldığı, ağızlardan çıkan pek çok söze kuşku ile yaklaşıldığı bir dönemi yaşıyoruz...
Ne tutarlılık kaldı, ne de ağızdan çıkan sözün namusu! Karşı karşıya kaldığımız pek çok tavır ve açıklama "yuh artık" dedirtecek cinsten!
Cumhuriyet Gazetesi, HDP'nin Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'la bir görüşme yapmış. O da milletvekilleri Semra Güzel'in silahlı PKK militanı ile çektirdiği sarmaş dolaş fotoğraflar için "Manipülasyon ve kumpas olduğunu düşünüyoruz" demiş!
Semra Güzel'e o fotoğrafları çektirmesi için silah mı dayamışlar? Kandil'e götürmek için tehdit mi etmişler? Şantaj mı yapmışlar? Yoksa o fotoğraflar montaj mı? Sancar'ın açıklamalarını baştan sona okudum, yok öyle bir iddiası. Sadece fotoğrafların geçmişte çekilmiş olduğunu ve şimdi ortaya çıkmasına "kumpas" diyor!
Kısacası...
Garip, acayip, hatta komik; ama Semra Güzel'in o fotoğrafları çektirmesini değil, neden yayınlandığını sorguluyor. Araya "demokrasi", "insan hakları", "barış" gibi sözcükler yerleştirerek süslemeler yapmayı da ihmal etmiyor.
Bu kadarla kalsa iyi, daha neler var, neler...
Asıl şaka gibi sözler arkadan geliyor. HDP'nin Eş Genel Başkanı bakın neler söylüyor:
"HDP, milletvekili olsun olmasın, herhangi bir mensubunun silahla aynı karede yer almasını doğru bulmaz, kabul etmez. Şiddet, silah ve bütün demokrasi dışı yöntemler HDP'ye yabancıdır. HDP buna kapalıdır."
İşte "sözün bittiği yer" dedikleri bu olsa gerek! Ne denir şimdi buna?