Veled-i Zina
Yok, yine yapamadılar; bayramda da seslerini kesip oturamadılar. Tahrik dolu açıklamalarına devam ettiler… HDP’nin Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, PKK’lı teröristleri övmeyi, yüceltmeyi...
Yok, yine yapamadılar; bayramda da seslerini kesip oturamadılar. Tahrik dolu açıklamalarına devam ettiler…
HDP’nin Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, PKK’lı teröristleri övmeyi, yüceltmeyi sürdürdü. Onları kastederek, şükranlarını sundu:
-Bayramda kendilerini adayanları, demokrasi şehitlerini unutmayalım. Biz onların mücadelesinin eseriyiz.
Ne anlama geliyor bu sözler?..
Yüksekdağ, PKK, PYD ve Kandil gibi yapılar olmadan ayakta duramayacaklarını, yaşayamayacaklarını itiraf ediyor. Hepimizin gözünün içine bakarak, gayri meşru olduklarını ortaya koyuyor. Yasa dışı oluşumlar içinde bulunduklarını pervasızca ilan ediyor.
Teröristleri kastederek, “Biz onların eseriyiz” diyor…
Ben söylemiyorum, Figen Yüksekdağ’ın kendi ifadesi. “Biz onların eseriyiz” diyerek, varlıklarını yasa dışı, gayri meşru bir ilişkiye bağlıyor.
Yani, veled-i zina gibi bir şey!
Tekrarlıyorum, benim değil, kendisinin ifadesi bu!
***
Neymiş. Onlar “demokrasi şehitleri” imiş!
Bu kadının ağzından çıkan her laf, “yuh artık” dedirtecek cinsten. Her söylediği bir başka skandal.
Sıralayalım mı bu “demokrasi şehitlerinin” marifetlerini…
Hiçbir suçu ve günahı olmayan masum insanları hedef alırlar. Canlı bomba olup kendilerini patlatırlar. Kan dökmeyi ve can almayı çok severler.
En büyük marifetleri kahpe pusular kurmaktır. El yapımı bombalarla asker ve polisi hedef alırlar. Çoğu zaman da hedef şaşırıp sivil insanların ölümüne, yaralanmasına ve sakat kalmasına yol açarlar.
Ellerindeki roketler ve havanlarla askeri birliklere saldırırlar.
Figen Yüksekdağ’ın “demokrasi şehitleri” aynı zamanda zehir taciridirler. Belli bölgelerdeki kenevir tarlaları ve uyuşturucu ticareti onlardan sorulur. Hem üretir, hem satarlar. Bu milletin çocuklarını zehirlerler.