Vuracaksın yüzüne yüzüne…
Bu ülke çok yalancı ve sahtekâr gördü. Ancak, bu defa onların piri ile karşı karşıyayız. Belki de Cumhuriyet Tarihimizde bu kadar sahtekârı ve takiyyecisi hiç çıkmadı. Bu özel bir vaka: Hani...
Bu ülke çok yalancı ve sahtekâr gördü. Ancak, bu defa onların piri ile karşı karşıyayız. Belki de Cumhuriyet Tarihimizde bu kadar sahtekârı ve takiyyecisi hiç çıkmadı. Bu özel bir vaka: Hani, “harama bile hile karıştırıyor” derler ya, sanki bu adam için söylenmiş!
Fethullah Gülen’den bahsediyorum…
1998 Yılı’nın Mart ayında Akşam Gazetesi’nin yazarları ile birlikte İstanbul’da kendisini ziyaret etmiştik. Uzun süren bir görüşme yapmıştık. Ardından yazdık bunları.
Son yaşadığımız olayların ardından hafıza tazelemek istedim. Çıkardım, baktım neler söylediğine. Neler söylememiş ki!
Mesela, “İslam’da takiye olmaz” demiş:
-Allah Resulü, ‘Aldatan bizden değildir’ diyor.
Bu bir itiraf aslında! Çünkü, o günden bu yana başta kendisine biat edenler olmak üzere herkesi aldattı. Bir yandan İslam’dan bahsetti, diğer taraftan röntgencilik yaptı. Önüne geleni dinledi, insanların yatak odalarına kadar kamera yerleştirdi. “Hayır, hasenat” deyip, topladığı himmet paralarını oraya buraya rüşvet olarak dağıttı. Sınav sorusu çalıp, hırsızlık yaptı. En temel İslami kuralı çiğneyip, kul hakkı yedi. Vesaire, vesaire…
Sonra da milletin karşısına geçip, “Hak, hukuk, adalet” nutukları attı.
Kendisi söylüyor. Peygamberimiz, “Aldatan bizden değildir” dediğine göre, bu adam kesinlikle bizden değil. Yazık etmişler din adına bunun peşinden koşanlar yıllarına!
***
Yalana yalan eklemiş, demiş de demiş…
“Türkiye’de kavga olmaması için her türlü zorluğa katlanacağını” söylemiş.
Hızını alamayıp, daha da ileri gitmiş:
-Dinim ve namusum üzerine söz veriyorum, huzursuzluk yaratmak istemiyorum. Gerekirse bu ülkeden çeker giderim.
Bitmedi, dahası var, üstüne bir de ekleme yapmış:
-Bu ülkede yeter ki kavga olmasın. Bunun için ömrümün geri kalanını bir mağarada geçirebilirim.
İki yüzlü sahtekar... Bir o zaman söylediklerine bakın, bir de bugün döktüğü kana! Varın, ondan sonra hakkındaki hükmü siz verin.
***
Hep tekrarlayıp durmuş:
-Bu ülkede kavga olmamalı. Ben, kavgasız bir Türkiye istiyorum.
Ardından daha süslü laflar etmiş. Kendisini destekleyenlere bir vasiyette bulunduğundan bahsetmiş:
-Eğer beni öldürecek olurlarsa, ‘Hocamızı vurdular’ diye sakın kavga etmeyin. Beni, sessiz sedasız gömün. Yoksa hakkımı helal etmem.
Bu sahtekâr, bugün beddua seansları yapıyor. Askeri darbe düzenliyor. ABD’den Türkiye’ye atışlar yapıp, ölüm tehditleri savunuyor.
Müslümanmış!...
Hadi oradan. İslam’da yok böyle bir anlayış.