Yazmasam olmazdı rezaleti
O günlerde Bugün Gazetesi’ndeydim. Ankara’da bir resepsiyona katılmıştım. Ali Atıf Bir’le de orada tanışmıştım… Bana ilk sorusu şu olmuştu: -Emin Bey, siz aslen ne iş...
O günlerde Bugün Gazetesi’ndeydim. Ankara’da bir resepsiyona katılmıştım. Ali Atıf Bir’le de orada tanışmıştım…
Bana ilk sorusu şu olmuştu:
-Emin Bey, siz aslen ne iş yapıyorsunuz?
“Gazeteciyim” cevabını vermiştim. Ama O aynı soruyu ikinci defa sormuştu:
-Asli işiniz?
Ben de asli işimin gazetecilik olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Hiç unutmam; şaşırmış, hatta oldukça üzülmüştüm! Ertesi gün bu diyaloğu, gazetenin Ankara Haber Müdürü Fırat Gazel ve diğer arkadaşlarla uzun uzun konuşmuş ve tartışmıştık…
Garipti ve mesleğin geldiği nokta açısından son derece düşündürücüydü! Benim gazetemde yazı yazan Ali Atıf Bir, bana “asli işimi” soruyordu! Çünkü gazetecilik O’nun asli işi değildi. Öğretim üyeliği ve reklam danışmanlığı yapıyor ve arada da Bugün’de yazılar yazıyordu.
Ve O’nun gibi isimler giderek çoğalmıştı. Bizim gibi sadece gazetecilik mesleğini yaparak hayatını devam ettirenler de her geçen gün azalıyordu. “Ben sadece gazeteciyim” dediğimde şaşırması da belki ondandı!
* * *
Niye yazdım yıllar önceki bu olayı?
Çünkü birtakım isimler “Özgür Basına Darbe” diye bağırıp duruyorlar. İçlerinde de bol miktarda sonradan “gazeteci” kimliği kazanan isim var. Bunlara bir de Zaman Gazetesi kökenli olup daha sonra bir anda yükselen ve diğer yayın organlarında köşe başlarını kapan isimleri de eklemek lazım…
Oysa, o şikayet ettikleri “basına darbe” yıllar önce yapıldı. O darbenin içinde bunların bazıları da son derece aktif rol aldı.