16 Nisan sonuçları ‘Yetmez ama evet’ ürünüdür
Gerek felsefi ve siyasal açıdan meşruiyeti, gerekse mevcut kanuna aykırı olduğu için yasallığı tartışmalı olan 16 Nisan 2017 Halkoylamasının ilan edilen resmi sonuçları, ne yazık ki “Yetmez Ama...
Gerek felsefi ve siyasal açıdan meşruiyeti, gerekse mevcut kanuna aykırı olduğu için yasallığı tartışmalı olan 16 Nisan 2017 Halkoylamasının ilan edilen resmi sonuçları, ne yazık ki “Yetmez Ama ‘Evet’” kampanyası ile 12 Eylül 2010 yılında kabul edilen Anayasa değişikliğine bağlıdır.
***
Amacım ne “Yetmez ama ‘Evet’çilerle” polemik yapmak...
Ne onları suçlayıp dışlamak...
Ne de, hâlâ aymazlıklarını sürdüren, “Bugün de olsa ‘Yetmez ama Evet’ derdim” diyen birkaç “Demokrasi cahili”ne yanıt vermek:
Amacım, 16 Nisan resmi sonuçlarını “imal eden” yapının arkasındaki mekanizmayı açıklamaya çalışmak!
“İmal eden” diyorum, çünkü bu sonuçların asla toplumun gerçek tercihlerini yansıttığını düşünmüyorum.
***
Parlamenter Demokrasi’yi sonlandıran, ülkeyi Tek Adam Rejimi’ne geçiren 16 Nisan 2017 Halkoylamasının resmi sonuçlarının nasıl imal edildiğine yakından bakmak, bu süreci, kaba hatlarıyla anımsamayı gerektiriyor.
1) Halkoylaması, 15 Temmuz 2016 kalkışmasından sonra askıya alınan demokratik ortamda, baskı altında yapılmıştır.
Bu baskı ortamı, Olağanüstü Hal, OHAL ilan edilerek sağlanmıştır.
Temel Hak ve Özgürlükler, iktidar tarafından yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle, KHK’lerle sınırlanmış ve kısıtlanmıştır.
OHAL koşullarında çıkarılan KHK’leri, konularına bakmaksızın yargı denetimi dışında tutma kararını, eski içtihatlarını bile bozarak, Anayasa Mahkemesi, AYM vermiştir.