Atatürk’ü ve Cumhuriyeti savunmak faşistlik değildir!

Cumhuriyet yazarı Emre Kongar bu hafta 'Atatürk’ü ve Cumhuriyeti savunmak faşistlik değildir!' başlıklı yazısını kaleme aldı.

Tuzla Piyade Okulu’ndaki 10 Kasım Atatürk’ü anma töreninde bir teğmenin yakasına Atatürk fotoğrafını takmayı reddettiği, diğer teğmenlerin tepkisi üzerine arbede yaşandığı öne sürüldü.

Bunun üzerine Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, şunları söyledi:

“Tuzla Piyade Okulu’ndaki olay 10 Kasım’da meydana gelen bir hadise.

Bir tane öğrenci subayımız, yakasına takması gereken fotoğrafı takmıyor ve ‘Toplu iğnem yok onun için takamadım’ gibi bir gerekçe ortaya sürüyor.

Ona tepki gösteren başka öğrencilerle aralarında tartışma yaşanıyor.

Bu olay sonucu hepsi geçici olarak görevden uzaklaştırıldı. Bu olayla ilgili mahkeme ve Yüksek Disiplin Kurulu’nda verilecek kararları duyuracağız.

Sorumlu görülen yöneticiler de görevden uzaklaştırıldı. Bu aşamada olayı yanlış yerlere götürecek yorumlardan kaçınmalı ve adli sürecin sonuçlanması beklenmelidir.”

Bu açıklamada Atatürk’ün fotoğrafına, onun adı anılmadan “fotoğraf” denmesi üzerine kamuoyunda çok sert eleştiriler dile getirildi.

Bunun üzerine Milli Savunma Bakanlığı bir açıklama daha yaptı ve özetle şöyle dedi:

“İlgili mevzuat çerçevesinde milli anma ve kutlama günleri, tören ve bayramlarda günün anlam ve önemine uygun şekilde davranmak disiplinin bir gereğidir.

Mevzuata uygun davranmamak nasıl disiplinsizlik ise buna karşı görev, yetki ve sorumluluğu dışında suç teşkil edecek nitelikte müdahale etmek ya da davranışta bulunmak da disiplinsizliktir.

Bu olayla ilgili olarak kamuoyuna yansıtılmaya çalışılan durumun aksine, henüz tesis edilmiş nihai bir disiplin işlemi bulunmamaktadır.

Yüksek Disiplin Kurulu süreci ve adli soruşturma tamamlanıncaya kadar bu konuyu farklı noktalara çekmek, eğer bilgisizlikten kaynaklanmıyorsa, kamuoyunda olumsuz algı yaratarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ne zarar verme amacı taşımaktadır.”

Bu açıklamada da Atatürk’ün fotoğrafını yakalarına takmayarak disiplin suçu işleyenlerle onlara müdahale edenlere, aynı derecede “suçlu” muamelesi yapıldığının belirtilmesi kamuoyunda tepkilere neden oldu.

Ama Atatürk’ü savunanlara karşı da Cumhuriyet düşmanları tarafından “faşist” suçlaması başlatıldı.

***

Bu sırada, kamuoyunda, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in TBMM’de söylediği şu sözler tartışılmaktaydı:

“O sizin yaşadığınız eski Türkiye bitti. Vedalaşın. Uyanın, uyanın!

Türkiye artık bambaşka bir ülke

Bakın MEB 2023 yılı itibarıyla 2 bin 709 tane geçerli protokolümüz var.

Bunların içinde sizin tarikat, cemaat dediğiniz, bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır.

Onlarla protokol yapmaya devam edeceğiz.” 

Bu konudaki eleştiriler için, dünkü Cumhuriyet’te, Sanatçılar Bildirisi’ne, Kalkandelen, Pehlivan ve Balbay’ın yazılarına bakılabilir.

Ama ne yazık ki laikliği savunanlara karşı da derhal “faşist” denilerek saldırılar başladı.

***

Bu iki olay olurken iktidar yandaşları, tetikçi yazarlar ve hatta bürokratlar tarafından gündeme getirilen üç kişi ve bu kişiler üzerinden tarihsel gerçekleri saptırma çabaları da ön plana çıkmıştı:

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Milli eğitim ve laiklik (2) 22 Kasım 2024 | 6 Okunma Milli eğitim ve laiklik (1) 21 Kasım 2024 | 219 Okunma Topyekûn saldırıya karşı topyekûn direniş! 19 Kasım 2024 | 296 Okunma Devlet çöktüğünde! 17 Kasım 2024 | 131 Okunma Demokratik örgütlü direniş (3) 15 Kasım 2024 | 85 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar