Atatürk’ün devrimciliği - 17
Bugün Pazar: Yine, başta Cumhuriyet mensupları olmak üzere, haksız, hukuksuz ve adaletsiz kararlarla içerde yatan yazar/çizer/gazetecileri anımsayarak ve anımsatarak... Türk Devrimi, Atatürk ve yakın tarih hakkındaki paradigmalar...
Bugün Pazar:
Yine, başta Cumhuriyet mensupları olmak üzere, haksız, hukuksuz ve adaletsiz kararlarla içerde yatan yazar/çizer/gazetecileri anımsayarak ve anımsatarak...
Türk Devrimi, Atatürk ve yakın tarih hakkındaki paradigmalar üzerindeki yazılarıma devam ediyorum.
***
1) İbn Haldun, Sosyolojinin kurucusudur, insanlık tarihinin “Göçebe” kültür ile “Yerleşik” kültür arasında döngüsel bir evrim izlediğini belirtir. Onun kuramına göre, Türk Devrimi, “yerleşik kültürü” temsil ettiği için insanlık tarihinde ileri bir aşamaya karşılıktır.
2) Auguste Comte, Batı’nın Sosyolojinin kurucusu olarak kabul ettiği düşünürdür; “Üç Hal Kanunu” ile insanlığın, Teolojik aşama, Metafizik aşama ve Pozivitist aşamalardan geçerek ilerlediğini öne sürer. Bu kurama göre Atatürk, hiç kuşkusuz, ülkeyi insanlık tarihinin en ileri aşamasına ulaştıran devrimci bir liderdir.
3) Arnold Toynbee, uygarlıkların ancak, savaş gibi, doğal bir felaket gibi, büyük bir “meydan okuma” ile karşılaşıp onu yendiği zaman ilerleyebileceğini ileri sürer. Türk Devrimi, İstiklal Savaşı ile tam da bu örneği simgeleyen devrimci bir süreci belirler.
4) Emile Durkheim, insanlığın iş bölümü ve farklılaşma ile geliştiğini, ilerlediğini belirtir. Türk Devrimi, Feodal Din/ Tarım yapısından Endüstriyel/Kentsel topluma geçiş hedefiyle buna uygun devrimci bir çizgiyi vurgular.
5) Ferdinand Tönnies, insan topluluklarının b...