Bu Yüksek Seçim Kurulu ile yeni seçimler???
Türkiye’de önce Parlamenter rejim içinde Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi kabul edildi ve abuk sabuk bir sistem oluşturuldu... Bu sistem içinde 12 Eylül 2010 Halkoylaması ile yüksek yargı...
Türkiye’de önce Parlamenter rejim içinde Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi kabul edildi ve abuk sabuk bir sistem oluşturuldu...
Bu sistem içinde 12 Eylül 2010 Halkoylaması ile yüksek yargı iktidarın emrine verildi.
AKP/Erdoğan iktidarının güçlendirdiği ve hassas komuta noktalarına getirdiği kadroların 15 Temmuz 2016 FETÖ askeri darbe teşebbüsü, bu ortam içinde yaşandı.
Bu teşebbüsten sonra Erdoğan/AKP iktidarı tarafından 20 Temmuz Olağanüstü Hal sivil darbesi gerçekleştirildi.
OHAL sivil darbesi çerçevesinde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle düzenlenen baskı ortamında yapılan 16 Nisan 2017 Halkoylaması ile de “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” diye garip bir adla isimlendirilen ucube bir rejim kuruldu.
Bütün bu “Tek Adam Yönetimine” dönük otoriterleşme sürecine son noktayı koyan 16 Nisan 2017 Halkoylamasının özelliklerini anımsayalım:
1) Demokratik Rejimin Ruhuna aykırı olduğu, yetkileri fiilen yargı denetiminin dışında bırakılan bir Tek Adam Yönetimi getirdiği için, yapılış felsefesi bakımından Demokrasi açısından gayri meşruydu.
2) Pek çok ilgisiz maddeyi aynı anda oylamaya sunduğu için Halkoylaması tekniği bakımından yanlıştı.
3) OHAL bağlamında çıkarılan KHK’lerle özgür ve şeffaf bir seçim ve propaganda ortamı (özellikle medya özgürlüğü ile, vali ve kaymakamların iznine bağlanan toplantı ve gösteriler açısından) sınırlandığı ve kısıtlandığı için, Anayasa’ya aykırıydı.
4) Oylama başladıktan sonra, seçim yasasının 77’nci, 98’inci ve 101’inci maddelerine açıkça aykırı bir biçimde mühürsüz oy zarflarının ve mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılmasına YSK tarafından karar verildiği için de illegal yani kanuna aykırıydı.
Özet olarak, hem felsefi ve siyasal meşruiy...